01 Mayıs 2024

Geleceğimiz askıda: Yeni müfredat taslağı üzerine (1)

Tıpkı Anayasa tartışması gibi müfredat da aynı iktidar tarafından defalarca değiştirildikten sonra tekrar değişiklik talebiyle ortaya getirilmektedir. Bunca değiştirilmiş haliyle dahi Anayasanın toplantı ve gösteri hakkı, ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, bizzat Anayasa Mahkemesinin yetkisi gibi temel hükümleri uygulanmıyor. Eğitim sistemi de bütün o değiştirilen müfredatlardan sonra yerlerde sürünmektedir

Milli Eğitim Bakanlığı 26 Nisan 2024 tarihinde yeni bir müfredat taslağı açıkladı.

Bu taslak MEB web sitesinde 3 Mayıs 2024'e kadar sadece bir hafta askıda kalacak. Eğitim Reformu Girişimi (ERG) 29 Nisan Pazartesi günü bu konuda "EĞİTİM ASKIDA: 10 yılda hazırlanan müfredat, bir haftada değerlendirilemez!" başlıklı bir ilk açıklama yaptı. Buradan esinlenerek "Geleceğimiz Askıda" diye başladım yazıya. 

* * *

AKP'nin iktidara geldiği 2002 yılından beri 2005 ve 2018'deki değişikliklerden sonra müfredatın üçüncü kez değiştirilmesi öngörülüyor. Arada 2012'de bazı derslerde tadilât yapılmış, Din Kültürü dersi tamamen değiştirilmiş, dinle ilgili seçmeli (zorunlu seçmeli) dersler getirilmiş. Okul Öncesi Eğitim Programları ise 2002, 2006, 2013, 2023 ve 2024'te değiştirilmiş.

Eğitim müfredatını değiştirmek Türkiye'nin geleceği için son derece önemli bir konudur. Anayasa değişikliği gibi önemlidir. Mutlaka açık, şeffaf ve çok katılımlı bir biçimde tartışılmalıdır. Taslağın içinde neler olduğu anlaşılmalı, bu içeriğe dayanarak ciddî bir tartışma olmayacaksa bu gündem toplum ve muhalefet partileri tarafından kuvvetle reddedilmelidir.

Tıpkı Anayasa tartışması gibi müfredat da aynı iktidar tarafından defalarca değiştirildikten sonra tekrar değişiklik talebiyle ortaya getirilmektedir. Bunca değiştirilmiş haliyle dahi Anayasanın toplantı ve gösteri hakkı, ifade özgürlüğü, yargı bağımsızlığı, bizzat Anayasa Mahkemesinin yetkisi gibi temel hükümleri uygulanmıyor. Eğitim sistemi de bütün bu müfredat değişikliklerinden sonra hâlâ büsbütün yerlerde sürünmektedir.

Müfredat değişikliği ve Anayasa değişikliği konuları belediye seçimlerinde iktidar partisinin başarısızlığının hemen ardından ortaya sürülmüştür. Yolsuzluk, israf ve liyakatsizlikle yaratılan ekonomik kriz toplumun birçok kesimlerini, özellikle de yoksul ve orta sınıfları büyük sıkıntıya sokarken ülke kaynaklarının tüketilmiş olmasıyla iktidar çözüm bulmakta zorlanmaktadır.

Önerilen müfredat değişikliğinin giriş belgesi ideolojik (dinî ve millî) söylemlerle yazılmış, mantık silsilesi, insicamı olmayan, bolca akademik terimin anlamlarından kopuk şekilde gereksiz ve rastgele kullanıldığı, cümlelerin üst üste yığıldığı, neyin nereden çıktığı gerekçe ve dayanakların ne olduğu belli olmayan bir metin izlenimini veriyor. Bu müfredat değişikliği gündemi değiştirmek, ve kafaları bulandırmak için kullanılabilir. Öte yandan liyakatsiz kadrolar kendi şartlanmaları ve cehaletleri içinde dünyada ne olup bittiğini görmedikleri, sözünü ettikleri alanlarda bilgi sahibi olmadıkları, ve bilginin ne demek olduğunu, güvenilir bilginin nasıl edinildiğini de bilmedikleri için eğitimi dünya bilgisine göre değil belirsiz "değerlere" göre şekillendirmeye yönelik bu taslak, sadece taktik olarak değil, ciddî bir değiştirme girişimi olarak hazırlanmış olabilir.

Gerçekten Anayasa konusunda da müfredat konusunda da kökten, sağlam değişikliklere ihtiyaç olduğu kesindir. Bunların bu iktidarın önderliğinde ve güdümünde, üstelik kısacık sürelerde yapılması gündemini reddetmek gerekir.

İleride eğitimde ciddî ve olumlu değişiklikler olabilmesi için çok katılımlı ve şeffaf bir çalışma gerekecektir. Bu açıdan şimdiki teklife dikkatle bakmak gerekir. Sonraki yazılarda MEB müfredat taslağının 'Ortak Metin' başlığıyla sunulan girişini ve bir örnek olarak 'Ortaöğretim Fizik Dersi Öğretim Programı'nı ele alacağım.

 

Ali Alpar kimdir?

Astrofizikçi. Sabancı Üniversitesi Emeritus öğretim üyesi. Bilim Akademisinin kurucu başkanı.

1968'de Robert Akademi'den, 1972'de ODTÜ Fizik bölümünden mezun oldu. 1977'de Cambridge Üniversitesi'nden fizik doktorasını aldı.

Boğaziçi Üniversitesi, Columbia Üniversitesi, University of Illinois at Urbana-Champaign, TÜBİTAK Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü, ODTÜ ve Sabancı Üniversitesi'nde çalıştı.

Araştırma alanları nötron yıldızları ve pulsarlardır.

1993-1997 arasında Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Konseyi, TÜBİTAK Bilim Kurulu ve TÜBİTAK Popüler Bilim Kitapları'nı başlatan yayın kurulu üyesiydi.

ODTÜ (1994) ve Sabancı Üniversitesi'nde (2003) mezuniyet sınıfı öğrencilerinin seçtiği en iyi öğretim üyesi ödüllerini aldı.

TÜBİTAK Teşvik Ödülü 1986, Sedat Simavi Ödülü 1988, TÜBİTAK-TWAS Bilim Ödülü 1992, ODTÜ Mustafa Parlar Vakfı Bilim Hizmet ve Onur Ödülü 2018 sahibi.

Hükümetin KHK ile Türkiye Bilimler Akademisine (TÜBA) üye tayin etmesi üzerine TÜBA'nın 82 aslî üyesinden istifa eden 52 üye arasındaydı. 25 Kasım 2011'de Bilim Akademisi'nin 17 kurucu üyesi arasında yer aldı.

2011-2021 yılları arasında Bilim Akademisi'nin ilk başkanlığını yaptı.

Türk Astronomi Derneği üyesi ve eski başkanı. Academia Europaea, American Philosophical Society, European Astronomical Society, International Astronomical Union üyesi.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Tevhid-i Tedrisat, lâiklik, merkeziyetçilik

Tevhid-i Tedrisat ile başlayan Cumhuriyet eğitiminin çerçevesi lâiklikti. Eğitimin Cumhuriyeti yerleştirme, kültürü değiştirme yönünde bir bilinci, coğrafî ve sosyal anlamda yaygın olarak eğitimin halka ulaşması pragmatik hedefi vardı. Bunun sonucu olarak da buyruklara değil ihtiyaçlara, imkân ve fırsatlara yönelik bir çeşitlenme vardı

Siyaset içinde Adalar

Ortak iyinin anlaşılması ve korunması söz konusu olunca doğru bilginin tespiti ve buna dayanan doğru politikanın üretilmesi, bilinçli ve bilinçsiz yağma ve tahribata karşı ortak değerlerin korunması ihtiyacı var. Hem uzmanların hem de halkın deneyim, projelendirme, çözüm önerileri, hak savunuculuğu, şeffaflık açılarından katılımı gerekir. Kamu çıkarına aykırı yağma ve yolsuzluktan korunma için bağımsız kurumların denetlemesi (kuvvetler ayrılığı) kadar yine halkın katılımı sigorta işlevi görebilir

Bilim böyle bir şey değil - 2: Yeni müfredatta ortaöğretim fizik dersi programı

Maarif Modelinin girişindeki Ortak Metin’de “Bilim ve teknolojinin üretici ve yöneticisi olan, dijital yetkinliğe ve hayat boyu öğrenme kültürüne sahip fertler yetiştirmek hedeflenir” deniyor. Teknoloji tekrar tekrar vurgulanıyor. Lise ve üniversite eğitiminde fizik dersinin modern teknolojiye dönük olması için kuantum fiziğini anlatması lâzım