16 Temmuz 2024 21:14
İzmir Konak'taki yağış sırasında yoldaki açık kabloların olduğu su birikintisine bakarak elektrik akımına kapılan 2 kişinin ölümüyle ilgili gözaltı kararı verilen şüphelilerin birinin daire başkanı, 9'unun İZSU, 20'sinin ise Gdz Elektrik çalışanı olduğu belirtildi. İzmir Büyükşehir Belediyesi ile elektrik dağıtım şirketi Gdz Elektrik, birbirlerini suçladı. Hazırlanan bilirkişi ön raporunda kabloların yönetmelikte belirtilen derinlikte olmaması yönüyle Gdz Elektrik, rögar kapağındaki drenaj borusunun kabloları kapağa doğru yükseltmesi ve kablo koruyucu borunun bu bölümde iptal edilmesi yönüyle de İZSU'nun ihmallerine dikkati çekildi.
İzmir'in Konak ilçesinde 12 Temmuz'da etkili olan sağanak sırasında Özge Ceren Deniz, Enver Dündar Başar Sokağı'ndaki su birikintisine bastıktan sonra elektrik akımına kapılıp yere düştü, İnanç Öktemay da ona yardım etmek isterken akıma kapılıp arkadaşının yanına düştü.
Çevredekilerin müdahalesiyle su birikintisinden çıkarılan Öktemay ve Deniz, kaldırıldıkları Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Alsancak Devlet Hastanesinde müdahaleye rağmen kurtarılamadı.
İzmir Barosu üyeleri, olayın gerçekleştiği sokakta basın açıklamasında bulundu.
İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz, olayın göz göre göre gelen bir cinayet olduğunu vurgulayarak, olayda sorumlulukları bulunan kişiler hakkında baro tarafından suç duyurusunda bulunulduğunu belirtti.
Alsancak Enver Dündar Başar Sokak’ta tıp fakültesi öğrencisi Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay'ın yaşamını kaybettiği noktada açıklamalarda bulunan İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz şunları söyledi:
*Ne yazık ki artık bu ülkede herhangi bir günde burada bulunan topluluklarla güzel ve mutlu anları paylaşamıyoruz. Her zaman olumsuz, hukuk dışı, üzüntülü bir olayı kamuoyunun dikkatine sunmak üzere burada bulunuyoruz.
*Ne yazık ki 12 Temmuz akşam üzeri burada iki can yitirdik. Ne yazık ki burada bu olaya maruz kalan gençlerin kurtarılması amacıyla yaklaşmaya çalışan dostlarımızın da bir tanesinin yaralandığını biliyoruz.
*Bu ülkede artık hukuk güvenliğinden bahsetmek mümkün değil. Yaşam hakkının varlığı, anayasal bir teminattır. Kamunun görevi anayasada yer aldığı üzere kişilerin yaşam hakkını ve bu yaşam hakkının sürdürülebilirliğini sağlamak ve bunu kolaylaştırmaktır.
*12 Temmuz günü akşam saatlerinde burada Alsancak İskelesi'nden çıkıp merkeze doğru giden ya da merkezden Alsancak İskelesi'ne yürüyen tüm yurttaşlarımız aslında bir ölüm tehlikesi altındadır. Bunu yaşamışlardır. Bu başlangıç da değildir, ilk de değildir.
*2019 yılında Ege Telgraf Gazetesi'nde yer alan bir habere göre aynı yerde bir köpek elektrik akımına kapılarak öldü. 2024 yılı ocak ayı başında bu konuyla ilgili bir şikayette bulunuldu ve bu şikayet üzerine büyükşehir belediyesinin mazgalları değiştirdiği konusunda bilgi paylaşımı yapıldı.
*Bu mangallar değiştirilirken de Gediz Elektrik'ten bir kontrolörün istendiği ve hazır bulunduğu iddiası basına da yansıdı. Şimdi karşımızda çok ilginç bir şey var; TEDAŞ, Gediz Elektrik, GDZ Elektrik, büyükşehir belediyesi, İZSU, Konak Belediyesi... Bu kurumların aslında müştereken ve müteselsilen sorumluluğunun tespiti açısından yapılması gereken en önemli şey hemen olayın arkasında daha soruşturma başlamadan Gediz Elektrik'in burada kazı çalışmaları yapmıştır.
*Bizce Gediz Elektrik'in burada yaptığı bu çalışma savcılığın da izni olmadan yapıldığı için hukuken delilleri karartma ve yok etme çabasıdır. Çok açık bir biçimde söylüyorum; bu konuda savcılığın yapması gereken incelemenin öncesinde yapılan bu eylem delil karartmaktan, delilleri yok etmekten başka bir anlam taşımaz.
*Bu alan kamusal bir alandır. Kamusal alandaki faaliyetlerin, işlemlerin mutlaka kamu kurumlarının denetiminde, gözetiminde ve yine kamu kurumları tarafından yapılması gerekir.
*Yıllardır söylüyoruz 'elektrik dağıtım şirketlerini özelleştirmeyin.' Çünkü bu özel şirketlerin yüksek kâr hırslarıyla gerek personel gerekse malzeme açısından olması gerekenin vasıfların altında birtakım işlemler yaptığı hepimizin malumu.
*Kamu alanlarını özellikle özel şirketlere peşkeş çekerseniz daha buna benzer onlarca canı yitireceğimizin gerçekten garantisidir. Bu sadece burada 4 gün önce yaşadığımız göz göre göre gelen bir cinayettir.
*Biz bunu Ermenek'te, Soma'da, Amasra'da gördük. Maden cinayetlerinde gördük. Oralarda da yapılan özelleştirmeler sonucunda kâr hırsından başka bir amaç gütmeyen özel sektör ne yazık ki yüzlerce can aldı ve almaya devam ediyor.
*Savcılığın başlattığı bir soruşturma var. Bu soruşturma çerçevesinde 29 kişi şu anda gözaltında. Gözaltında olanların hangi birimde yer aldıkları konusunda bilgi olmamakla birlikte 9'unun İZSU mensubu olduğu yönünde bir bilgi paylaşımı var.
*Biz de hemen tatilden sonraki ilk mesai günü olan bugün Cumhuriyet Savcılığına Enerji ve Tabii kaynaklar Bakanı, Çevre ve Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı, İzmir Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Gediz Elektrik Perakende Satış Anonim Şirketi, İZSU, TEDAŞ yetkilileri hakkında Türk Ceza Kanunun kasten öldürme, kasten yaralama, görevi kötüye kullanma suçlarıyla birlikte dilekçemizde anlattığımız olaylara uygun suç vasıflarıyla ilgili soruşturma başlatılması, sorumluların tespiti ve en ağır şekilde cezalandırılması için İzmir Barosu olarak suç duyurusunda bulunduk.
*Biz gerek savcılığın resen başlattığı soruşturmayı gerekse yapmış olduğumuz suç duyurusuna ilişkin durumu, gelişmeleri çok yakından takip edip ve bunun ısrarlı takipçisi olarak sorumluların adalet önünde mutlaka hesap vermelerini sağlama yönünde üzerimize düşeni yapacağımızı bütün kamuoyunun bilmesini istiyoruz.
EMO İzmir Şube Başkanı Gülhan Güler ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı:
*Cuma günü çok elim bir durum yaşandı. Savcılık bizden bilirkişi istedi, meslektaşımız bilirkişi arkadaşımız geldiğinde burada yaptığı tespit trafo merkezinden dağıtım panosuna giden tabloda oluşan izolasyonda bozukluk.
*Tabii bunun şimdi GDZ Elektrik 'İZSU çalışması yapıldı, o zaman oldu bu hasar' diyor. Ancak bu kablolar çekilirken belli standartları var. Bu kablonun 80 santimetre dipten gitmesi gerekirken 15-20 santimlik bir yüzeye yakın bir yerden çekilmiş.
*80 santim dipte olsaydı hangi çalışma yapılırsa yapılsın bu kablo hasar almayacaktı. Tabii şu anda soruşturma süreci devam ettiği için bizim bu tür yorumlar yapmamız belki doğru değil.
*Ancak elektrik hizmeti, teknik uzmanlık isteyen bir dal. Siz bunu özelleştirirseniz ve özelleştirilen firmada bakımı, onarımı, yapılacak olan yatırımı, yetkin personel çalıştırmayı, bir külfet, bir maliyet olarak görürse, sonucunda da bunları da yaşarız.
*Acilen elektrik hizmetinin kamulaştırılması gerekiyor. Bütün onarımın, bakımın, testlerin, ölçümlerin kamu eliyle yapılması gerekiyor.
*Biz bu aşamada özellikle TEDAŞ'a ve EPDK'ya çağrıda bulunuyoruz; madem özelleştirildi, en azından denetimlerinin yapılması konusunda biz EMO olarak her kurumla iş birliği yapmaya hazırız. Teknik olarak destek vermek için her zaman yanınızdayız." (ANKA)
Olay ve soruşturmaKonak ilçesinde 12 Temmuz'da sağanak sırasında su birikintisine basan Özge Ceren Deniz ve İnanç Öktemay elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetmiş, olayla ilgili soruşturma başlatılmıştı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, soruşturma kapsamında bilirkişi ön raporuna göre olayda sorumlulukları belirlenen 29 kişi hakkında gözaltı talimatı verildiğini açıklamıştı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden açıklamaİzmir Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan yazılı açıklamada, iki kişinin elektrik akımına kapılarak yaşamını yitirmesi sonrası yetkili personel tarafından elektrik tesisatının kontrol edildiği, aydınlatma tesisatı kablolarında enerji olmadığının teyit edildiği belirtildi. Olayın nedenlerinin en kısa sürede tespit edilmesi ve tekrarını önleyecek çalışmaların hızla hayata geçirilmesinin temenni edildiği açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Bölgede belediyemizin yürüttüğü ve elektrik hattında oluşabilecek kaçakla ilişkilendirilebilecek bir altyapı çalışmasından söz edilemeyeceği ortadadır. İZSU Genel Müdürlüğünün olaya ilişkin teknik raporunda da 2024 yılı ocak ayında ihaleli işler kapsamında bölgede yüklenici firma tarafından 3 adet yağmur suyu ızgarası yaptırıldığı, imalatlar sırasında Gdz Elektrik AŞ'den gözlemci talebinde bulunulduğu, imalatların gözlemci nezaretinde gerçekleştirildiği belirtilmektedir. Raporda yapım çalışmalarından sonra Gdz Elektrik AŞ tarafından yağmur suyu ızgarası yanında elektrik hatlarında bakım onarım çalışması yapıldığı hatta vatandaşlar tarafından Gdz Elektrik AŞ’ye anılan bölge için 2 defa arıza kaydı açtırıldığı ifade edilmektedir. Ayrıca kabloların üzerinde 2 farklı noktada onarım gerçekleştirildiği, Gdz Elektrik AŞ'ye ait elektrik hatlarının yapım tekniğine aykırı olarak zeminden 23 santimetre aşağıda döşendiği de fotoğraflarla belgelenmektedir." Konak Belediye Başkanı: Kaza değil, cinayet!Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınarlı Mutlu da facianın yaşandığı Enver Dündar Başar Sokak'ta incelemelerde bulunarak açıklama yaptı. Mutlu, gazetecilere yaptığı açıklamada 2 kişinin yolda yürürken elektrik akımına kapılarak ölmesinin affedilecek bir yanının olmadığını söyledi. Mutlu, olayın neden gerçekleştiğinin tespit edilmesi için çalışmaların yapıldığını belirterek, "Buna kaza demeyeceğim, bu cinayetin niçin olduğunu ortaya çıkarmaya çalışıyor insanlar, teknik adamlar. Biz de onu bekliyoruz. Sorumlularının peşine düşeceğiz. Hiçbir zaman da ölen yurttaşlarımızın haklarını aramayı bırakmayacağız." ifadelerini kullandı. Bir soru üzerine Mutlu, bölgedeki elektrik hattının standartlara çok uymayan bir derinlikte yapıldığını iddia ederek, "80 santim derinlikte olması gereken kablolar, gördüğümüz kadarıyla 30 santimde ve üzerinde de yeterince bir izolasyon yok gibi görünüyor. Ama tabii ki konunun uzmanları raporlarını hazırlayıp sunduğunda, gerçekten bu ihmali kimin yaptığını, nasıl yaptığını ortaya çıkaracaklar." dedi. Elektirik şirketinden açıklamaFacianın ardından bir açıklamada Gdz Elektrik'ten geldi. Bölgedeki elektrik şebekesi üzerine ilgili altyapı kuruluşu (İZSU) tarafından kendilerine bilgi verilmeden ve onay alınmadan yağmur suyu ızgaraları yapıldığını, bunun şebekeye zarar verdiğini savundu. Şirketten yapılan açıklamada, sağanak sırasında İnanç Öktemay ve Özge Ceren Deniz'in elektrik akımına kapılarak vefat etmelerinin ardından yetkili kurumlarca yürütülen olay yeri incelemelerinin tamamlandığı ifade edildi. Olayın geçtiği bölgeye dair son 6 ayda kendilerine CİMER, çağrı merkezi veya sosyal medya yoluyla herhangi bir şikayet gelmediğinin ifade edildiği açıklamada, "Bölge sakinlerinin konuşmalarında uzun süredir iletildiği söylenen şikayetler, doğrudan sorumlu olan diğer kurumlara yapılmıştır. Öte yandan 9 Ocak tarihinde bölgeden farklı bir şebeke unsuruna ilişkin arıza kaydı alınmış ve ekipler tarafından sorun çözülerek kayıt kapatılmıştır." denildi Şebeke derinliğinin mevzuatlara uygun olmadığına yönelik iddialara da dikkat çekilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "5 Ocak’ta ilgili altyapı kuruluşu (İZSU) tarafından bilgi verilmeden ve onayımız olmaksızın bölgedeki elektrik şebekemiz üzerine üç yeni yağmur suyu ızgarası yapıldığı belirlenmiştir. Bu işlem öncesinde, sırasında veya sonrasında kurumumuzdan herhangi bir gözlemci talebinde kesinlikle bulunulmamıştır. Şebekemize zarar verildiği 13 Temmuz 2024 tarihinde yetkili kurumlar tarafından yapılan incelemeler sırasında da açıkça görülmüş ve kayıt altına alınmıştır. Ek olarak çalışmalar sırasında yer altında bulunan elektrik kablolarımızın konumunun müdahalelerle değiştirildiği görülmektedir. Gerçekleştirilen bu çalışmaların kurumumuza hiçbir şekilde bilgi aktarılmadan yapıldığını bir kez daha vurgulamak isteriz." Açıklamada yerel bir gazetenin 19 Ocak 2019'ta bölgedeki elektrik kaçağını haberleştirmesiyle ilgili de bilgi verildi. Yayımlanan haber üzerine ekiplerin bölgeye müdahalede bulunduğu ve sorunun hızlıca giderildiğinin belirtildiği açıklamada, aynı gazetenin 21 Ocak 2019 tarihinde sorunun çözüldüğüne dair bir haber de yayımladığı kaydedildi. |
© Tüm hakları saklıdır.