Gündem

Yıldıray Oğur: Suç sayısında radikal bir artış yok ama ömrü hayatımızda tanık olduğumuz suçların sayısı artıyor

"Belki ahlaki bir çöküşten değil, suçlara ve mağdurlara karşı ahlaki bir farkındalıktan, gelişen bir toplumsal duyarlılıktan ve dayanışmadan bahsedebiliriz"

İstanbul 'da İkbal Uzuner ve Ayşenur Halil'i yarım saat arayla vahşice öldürdükten sonra intihar eden 19 yaşındaki Semih Çelik

07 Ekim 2024 11:42

T24 Haber Merkezi

Karar gazetesi yazarı Yıldıray Oğur, "Belki de çürümüyoruz, yeşeriyoruz" başlıklı yazısında, son günlerde ülkede yaşanan kadına yönelik cinsel saldırılar ve vahşi cinayetlerle yeniden tartışılan "toplumsal çürüme" tartışmlarını ele aldığı yazısında, "Herkesin hissettiği gibi suçlar artmıyor mu? Türkiye ve İstanbul daha güvensiz ve tekinsiz değil mi? Yani sosyal olarak çürümedik mi?" sorularını sorarak "En azından adli istatistikler bu tezleri desteklemiyor," dedi. Oğur, istatistikî verileri aktardığı ve bu verilere göre suçlarda radikal bir artış gözlemlenmediğini ifade ettiği yazısında, "Suç sayısında en fazla nüfusa ve şehirleşmeye oranlı olarak bir artış var. Peki neden hepimiz bunun aksini hissediyoruz? Çünkü ömrü hayatımızda tanık olduğumuz suçların sayısı artıyor" dedi. 

Oğur'un yazısının ilgili kısmı şöyle:

"Adalet Bakanlığı'nın her yıl açıkladığı Adli İstatistikler'e göre Türkiye'de cinayet ve yaralama sayılarında nüfusa oranla bir artış değil azalış var.

2006 yılında 3.020 kasten öldürme olayı yaşanırken, 2020 yılında bu sayı 2.075'e düşmüş. Son üç yılın sırasıyla öldürme ve yaralama rakamları ise şöyle:

2021 2145 3896

2022 2278 4231

2023 2318 3820

Bu rakamlara göre kadına yönelik öldürme ve yaralamalı şiddette de düşüş var.

Cinsel saldırılarla ilgili rakamlarda da nüfusa orantılı olarak bir artıştan bahsedemiyoruz.

2009 yılında cinsel saldırıdan açılan dava sayısı 14 bin 337 iken bu sayı 2021'de 43 bine çıktı, 2023'deki dava sayısı ise 37 bin oldu.

Uyuşturucu suçlarında radikal olmayan bir artış görülüyor.

2020'de uyuşturucu suçlarının oranı diğer tüm suç gruplarına göre yüzde 4,5'ken, 2021'de bu oran yüzde 5'e çıktı. 2023 yılında da benzer bir oranda suç işlendi.

Yani suç sayısında en fazla nüfusa ve şehirleşmeye oranlı olarak bir artış var.

Peki neden hepimiz bunun aksini hissediyoruz?

Çünkü ömrü hayatımızda tanık olduğumuz suçların sayısı artıyor.

"Artık suçlar cep telefonları, güvenlik kameralarıyla kayıt altında"

Eskiden gazetelerin üçüncü sayfalarında kalan korkunç cinayet, tecavüz haberleri kimsenin çok umurunda olmaz, gazetelerin birinci sayfalarına ya da ana haberlere pek çıkmaz, STK'ların ilgisini çekmez, kötü ve cahil insanların uzaklarda yaşanan kötü hayatları olarak görülürdü.

Ama hepimize artıyor gibi görünüyor, çünkü haberdar olduğumuz suçların sayısı radikal bir biçimde arttı.

Artık suçlar cep telefonları, güvenlik kameralarıyla kayıt altında.

Feci ayrıntılar anlık olarak önümüzde, gündüzleri tvlerin reyting rekorları kıran polis adliye telsizine dönmüş gündüz kuşağı programlarında, akşamları ise siyasi cız konulara fazla giremeyen anahaber bültenlerinde.

Bütün suç videoları, sansürsüz, editoryal filtresiz, ayrıntıları ile sosyal medya sayesinde bir cep telefonu uzağımızda.

Kimse kafasını çeviremiyor.

Sadece çeviremiyor da değil, çevirmek de istemiyor.

Adi suçların ve kurbanlarının umursanması, kadın cinayetlerinin takip edilmesi, siyasi bir meseleye çevrilmesi, suç işlenen yerlerde protestolar yapılması aslında eskiden olmayan yeni duyarlılıklar.

Haber almak ve duyarlılık göstermek artık herkese bir cep telefonu kadar yakın.

Belki ahlaki bir çöküşten değil, suçlara ve mağdurlara karşı ahlaki bir farkındalıktan, gelişen bir toplumsal duyarlılıktan ve dayanışmadan bahsedebiliriz.

Toplumsal çürüme tespitini pek çok insana anlamlı hissettiren ise galiba Türkiye toplumunun arada kalmışlığı.

Yazının tamamını okumak için tıklayın


 

TIKLAYIN - İstanbul'daki çifte kadın cinayetinde yeni detaylar: Fail kasapmış, işleyeceği cinayetin resmini önceden çizmiş

TIKLAYIN - Yarım saat arayla iki kadını katleden Semih Çelik 5 kez psikolojik tedavi görmüş!

TIKLAYIN - İkbal ve Ayşenur'u vahşice katleden Semih Çelik, o gün mahalle esnafına "Üstüm nasıl olmuş, iyi mi?” diye sormuş

TIKLAYIN - Türkiye'yi sarsan cinayetler gazete manşetlerinde: Ayşenur ve İkbal katledildi, kadınlar ayağa kalktı!

TIKLAYIN - Yarım saat arayla iki kadını katleden Semih Çelik'in hastane kayıtları ortaya çıktı: İntihara kalkışmış!

TIKLAYIN - İstanbul'daki çifte kadın cinayetinde yeni detaylar: Fail kasapmış, işleyeceği cinayetin resmini önceden çizmiş

TIKLAYIN - Kadınlar Taksim'den haykırdı: Tedirgin ettiğiniz her kadının hesabını soracağız, geceyi bize dar edenlere gündüzleri zindan edeceğiz!

 

 

"
"