T24 Haber Merkezi
Karar yazarı Yıldıray Oğur, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrısı ve “Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp” Sempozyumu’nda yaptığı konuşma ile hafta sonu toplanan DEM Parti PM toplantısının ardından yayımlanan açıklamayı karşılaştırdı. "Bu süreçte samimiyeti, güvenirliliği sorgulanacak olan kişi Bahçeli değil" diyen Oğur, "Önyargılı olmayanlar Bahçeli’nin elini uzattığı, DEM Parti’nin ise kendilerine ait olmadığı açık sözlerle yumruğunu sıkmaya devam ettiğini gösteriyor" ifadelerini kullandı.
Yıldıray Oğur, "Bahçeli’nin eli, DEM’in yumruğu" başlıklı yazısında MHP lideri Devlet Bahçeli'nin, Türk Akademisi Siyasi Sosyal Stratejik Araştırmalar Vakfı’nın organize ettiği “Vefatının 100. Yılında Ziya Gökalp” Sempozyumu’nda yaptığı konuşmadan bir bölümü paylaştı. Oğur, Bahçeli'nin Ziya Gökalp'ten alıntı yaptığı "O halde büyük bir inançla diyebiliriz ki, Türkler ile Kürtlerin birbirini sevmesi her iki taraf için hem dini hem de siyasi bir farzdır. Kürtleri sevmeyen bir Türk varsa Türk değildir. Türkleri sevmeyen bir Kürt varsa Kürt değildir" sözlerine dikkati çekti.
"Bahçeli, elini hala diyalog için uzatmaya devam ederken yine hafta sonu Parti Meclisi’ni toplayan DEM Parti’den ise upuzun, yumruklarını sıkmış bir nutuk çıktı" diyen Oğur, şöyle devam etti:
"Kullanılan demode terminoloji, sloganik analizler, konuşan değil bağıran metin insanın aklında Vizontele filmindeki solcu tiplemeleri getiriyor.
Sanki Ankara’da Meclis’te grubu olan milyonlarca Kürt’ün oyunu alan bir partinin metni değil de, Beyoğlu’nda 50 kişiyle yedinci kongresini toplayan bir Stalinist partinin 'devrimci kamuoyuna çağrı' diye başlayan bir polemik yazısı…"
DEM Parti'nin açıklamasında geçen "Halkların kendi kaderini belirleme hakkı" ifadesini eleştiren Oğur, "90’lardan bu yana bağımsızlık iddiasından vazgeçtiğini söyleyen bir hareketin, tam da birlik merkezli bir diyalog başlamışken 'hakların kendini kaderini belirleme hakkı' gibi arkaik kavramlarla konuşması siyasetten hiçbir şey anlamadıklarını gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamada geçen "İran’ın savaş çemberine alınmasıyla bölgede yaşayan Kürt halkının belirleyici bir politik özne olarak güç kazanması olasılığını kendi yayılmacı politikaları için handikap ve çıkmaz olarak görmektedir" cümlesine de dikkati çeken Oğur, şunları yazdı:
"Daha önce bu köşede yazmıştım. PKK’nın içindeki bazı gruplar ve kişiler İsrail’in bölgede artan askeri gücünü, İran’ın gerilemesini ve Türkiye-İsrail arasındaki şiddetli husumeti PKK için bir fırsat olarak görüyorlar.
2011’de İran’a karşı silah bırakmış PJAK’ın dört ay önce kongre yapıp, geçen hafta yeniden İran askerleriyle çatışmaya girmesi de bu fırsatçılığın bir başka sonucu.
PKK, bunu fırsat olarak görecek kadar narsist bir örgüt. 2015’de bölgedeki ilçeleri devrimci halk savaşıyla kurtarabileceklerini düşünecek kadar da hayalci.
Yani bu süreçte samimiyeti, güvenirliliği sorgulanacak olan kişi Bahçeli değil.
Önyargılı olmayanlar Bahçeli’nin elini uzattığı, DEM Parti’nin ise kendilerine ait olmadığı açık sözlerle yumruğunu sıkmaya devam ettiğini gösteriyor."
Yazının tamamını okumak için tıklayın
Ne olmuştu?
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 22 Ekim'de partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda yaptığı konuşmada, "Bugün kitabın ortasından hiçbir yoruma ihtiyaç bırakmayacak nitelikte konuşacağım" diyerek, PKK lideri Abdullah Öcalan'la ilgili çağrı yaptı ve "Şayet terörist başının tecridi kaldırılırsa, gelsin TBMM’de DEM Parti grup toplantısında konuşsun, terörün tamamen bittiği, örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığını gösterirse umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın. Ne Kandil ne Edirne, adres İmralı’dan DEM‘e uzansın, bu ağır ve tarihi terör sorunu ülke gündeminden tamamen çıkarılsın. Hodri meydan, buna varız. Vatan, millet, devlet, bayrak, ortak gelecek ve tam bağımsızlık için bunu dahi sineye çekmeye sonuna kadar hazırız" ifadelerini kullandı. Bahçeli'nin sözleri siyaset kulislerini hareketlendirirken, 1 Ekim'de Meclis'in yeni yasama yılı açılışında DEM Parti'lilerle tokalaşmanın ardından gündeme gelen "yeni bir çözüm süreci mi başlıyor" sorusu daha güçlü şekilde tartışılmaya başladı.
|
DEM Partililerle tokalaşma ve "yeni çözüm süreci" iddiası
İsrail'in 7 Ekim 2023'te Gazze'nin ardından Lübnan'a yönelik kara harekatına girişmesiyle başlayan operasyon, İran ile İsrail arasında yaşanan gerginlik ve bölgesel savaş söylemleri, siyaset kulislerini harekete geçirdi.
Erdoğan: İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 1 Ekim'de TBMM'nin yeni yasama sürecinde yaptığı konuşmada, İsrail - Hamas savaşı ve Lübnan'a sıçrayan saldırılarla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, "İsrail'in Gazze'de yürüttüğü soykırım bugünlerde Lübnan'a uzandı. Dün. İsrail'in bir sonraki hedefi Türkiye'dir ve Lübnan topraklarına karadan girdiğini duyurmuştur .
"İç cephe" vurgusu
Erdoğan, aynı konuşmasında "iç cephe" su yaparak, "Fitne girişimlerine karşı millet olarak, 85 milyon olarak 'iç cephemizi' sağlam çaba sarf ediyoruz. Bugün İsrail'in saldırganlığı karşılanıyor, içsel ve çatışmasız çatışma çözülmüyor, çözümün ortaya çıkması gerekiyor” ifadeleri kullanıldı.
Bahçeli'den DEM Parti ile tokalaşma
Erdoğan'ın açıklamalarına paralel olarak, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de yeni yasama paketinde sürpriz bir hamlede bulundu ve DEM Parti sıralarına giderek milletvekilleri ile selamlaştı. Bahçeli , DEM Parti'li vekillerin elini sıkmasıyla ilgili, " Yeni bir dönemde giriyoruz. Biz gelişi güzel keyfe keder, hayatta kalmaktan kaçışlarla dümenden el uzatmayız.Biz durduk yere el vermeyiz. Öylesine yerimizde yoğunlaşıp da el sıkmaya teşebbüs etmeyiz. değerlendirmeleridir" açıklamasında bulundu.
DEM Parti'den açıklama
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ise Bahçeli'nin tokalaşma jestini ve açıklamalarını, "Bu parçaların atılacak adımlarda biz de iz sürmeye hep beraber. Sorun zincirinin çözümüne yönelik sağlıklı bir politik programın ortaya çıkması gerekiyor" şeklinde değerlendirildi.
TIKLAYIN - Devlet Bahçeli yeni yasama sürümünde DEM Partililerle tokalaştı
TIKLAYIN - Bahçeli'den, DEM Parti'yle tokalaşmasına ilişkin açıklama: Yeni bir döneme giriyoruz, günümüze barışı sağlamak lazım
TIKLAYIN - Bahçeli'den DEM Parti'ye "Türkiye partisi olma" çağrısı: Uzattığım el, milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır
TIKLAYIN - Bahçeli'nin son çağının ardından DEM kulisleri: Şartlar olgunlaşırsa müzakereye hazırız
TIKLAYIN- Yeni "çözüm süreci" mi geliyor? | AKP'li isimlerden peş peşe açıklamaları
TIKLAYIN – Murat Sabuncu'nun yazısı: 'Devlet desteğinde-bilgisinde' çözüm mü, Hakan Fidan yine devrede mi, hemen önemsizleştirilmeli mi?
TIKLAYIN - Candan Yıldız'ın röportajı | DEM Partisi Milletvekili Sırrı Sakık: Bahçeli'nin 'Ülkemizde barışı sağlamak lazım' sözlerini önemsiyoruz, Bahçeli ile tokalaşmamızı eleştiren troller umurumuzda değil
TIKLAYIN - Bahçeli'nin DEM Parti'lilerle tokalaşmasında "Dolmabahçe mutabakatı" detayı
TIKLAYIN - Mehmet Y. Yılmaz yazdı: Kürt siyaseti aynı suda ikinci kez yıkanır mı?
TIKLAYIN - Yalçın Doğan yazdı: Bahçeli DEM'e çiçek attı ama...
|
|