Gündem

Veli-Der: Çocuklarımız üzerinden sermayenin ucuz işgücü ihtiyacının karşılanmasına müsaade etmeyeceğiz

Veli-Der İzmir 2 Nolu Şubesi, mesleki ve teknik eğitimle ilgili olarak şube binasında basın toplantısı düzenledi.

04 Şubat 2023 21:21

Öğrenci Veli Derneği (Veli-Der), mesleki ve teknik eğitimle ilgili yaptığı açıklamada, "çocuklar üzerinden, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacını karşılama politikalarına müsaade etmeyeceklerini" kaydetti.

Gazete Duvar'ın haberine göre, Veli-Der İzmir 2 Nolu Şubesi, mesleki ve teknik eğitimle ilgili olarak şube binasında basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Şube Başkanı Turgut Aydın, eğitimin "piyasalaştırılması" ve ekonomik kriz başta olmak üzere birçok nedenden dolayı çocukların, "çocuk işçi" haline getirildiği günlerin yaşandığını belirtti.

Eğitim sisteminin mevcut üretim ilişkilerinden "bağımsız" olmadığını söyleyen Aydın, “Eğitim sistemini, mevcut üretim ilişkilerinde sermaye ve iktidarın ihtiyacına göre şekillenen, güncellenen canlı bir organizma olarak düşündüğümüzde eğitimde yaşanılan bu sorunların okul türleri, eğitim kurumları içerisindeki en olumsuz sonuçlarını mesleki eğitim alanında yaşanmakta olduğunu gözler önüne sermektedir” diye konuştu.

"Çırak öğrenci sayısı 1 milyon 300 bine ulaştı"

1-3 Aralık 2021 tarihlerinde gerçekleşen 20'nci Milli Eğitim Şurası ile mesleki ve teknik anadolu liselerinin (MTAL) okul özelliği kaldırılarak mesleki eğitim merkezlerine (MESEM) dönüştürülmesinin meslek liselerindeki öğrencilerin "ucuz iş gücü" olarak görülmesi ve "çocuk işçiliğinin" yaygınlaşmasının da önünü açtığını vurgulayan Aydın, “Mesleki eğitim merkezlerinde haftada bir gün okula gelen, kağıt üzerinde dört gün işyerinde bulunan gerçekte ise cumartesi bazen de pazar günü de çalıştırılan çırak öğrenci sayısı 2020-2021’de 159 bin 773 iken 2023 Ocak ayı itibariyle 1 milyon 300 bine ulaştı” dedi.

"Mesleki eğitim kurumları yoksulluktan kaynaklı gitmek zorunda kaldıkları yerler"

Aydın mesleki eğitimde çocukların hem "çocuk işçi" haline getirildiğini hem de iş riskleri ile baş başa bırakıldığını aktarırken, MESEM’deki çocuklar istatistiklerde örgün eğitimde görülmesine rağmen okul dışına çıktığını söyledi. "Haftada 1 gün eğitim denilerek çocukları örgün eğitimde göstermek yalnızca bir algıdır. Kaldı ki MESEM’deki çocuklar haftanın hemen her günü çalıştırıldıklarını ifade etmektedir" diyen Aydın, mesleki eğitim kurumlarının çocuklar için bir tercih değil, yoksulluktan kaynaklı gitmek zorunda kaldıkları yerler olduğunu dile getirdi.

"Karşısında olduğumuz bilinmelidir"

Dernek olarak mesleki ve teknik eğitimin ülkenin gelişmesinde ve kalkınmasındaki öneminin farkında olduklarını söyleyen Aydın, "Bu düşünceden hareketle, çocuklarımızın nitelikli mesleki ve teknik eğitim almasını savunmakla birlikte; devletin, çocuklarımız üzerinden, sermayenin ucuz işgücü ihtiyacını karşılama politikalarının da karşısında olduğumuz ve buna müsaade etmeyeceğimiz bilinmelidir" şeklinde konuştu.

Turgut Aydın, dernek olarak taleplerini ise şu şekilde sıraladı:

"MTAL’lerdeki MESEM uygulamasına, MESEM’lerde uygulanan Meslek Lisesi Diploma Telafi Programı ve Ustalık Telafi Programına son verilmelidir.

Mesleki ve teknik eğitim; beceri, yetenek ve asgari düzeyde ilköğretimde alınması gereken temel bilgilere sahip olmayı gerektirir. Mesleki ve teknik eğitime alınacak öğrencilerde mutlaka bu kriterler aranmalıdır.

İşsizlik sigorta fonunun kuruluş amacı dışına çıkılarak, bu fondan sermayeye para aktarımından vazgeçilmelidir.

Stajyer öğrencilerin; sadece iş kazası ve meslek hastalıklarını kapsayan sigortası, staja başladıkları gün esas alınarak emeklilik sigortası olarak da genişletilmelidir.

İşletmelerin, "Çocuk ve Genç İşçilerin Çalıştırılma Esasları Hakkında Yönetmelik" hükümlerine uyulup uyulmadığı titizlikle denetlenmeli, bu konuda müsamaha gösterilmemeli, yönetmelik hükümlerine uymayanlar hakkında gerekli cezai yaptırımlar kesinlikle uygulanmalıdır.

Öğrencilerin MTAL ve ÇPAL’lere geri dönüşü, örgün eğitim içerisinde nitelikli mesleki eğitim alabilmeleri sağlanmalıdır.

Özel meslek liselerine verilen "teşvik" uygulaması sonlandırılmalı, özel meslek liselerine ayrılan kaynaklar yoksulluk ve açlık sınırı altında yaşayan ebeveynlerin çocuklarına eğitim desteği/bursu olarak verilmeli, çocukların okullarına geri dönüşü sağlanmalıdır.

Devlet kaynakları çocuklarımızın kamusal eğitim hakkından yana kullanılmalıdır. "