T24 Haber Merkezi
Sağlık Bakanlığı'nın aile hekimlerine getirdiği aşı karşıtı olanlardan her ay imza alma zorunluluğu tartışmaya neden oldu.
Aile Sağlığı Merkezi'nde (ASM) görevli bir hemşire ile aşı karşıtı bir yurttaş arasındaki mesajlaşmanın ekran görüntüsü sosyal medyada gündem oldu. Bu yazışmada, aşı olmayı reddeden yurttaş, “Avukatla görüştüm. İmza atma zorunluluğum yok. Bana baskı yapmak suç unsurudur. Size psikolojik tacizden, mobbingden ve özel hayatın gizliliğini ihlalden hakkınızda suç duyurusunda bulunur; görevi kötüye kullanmaktan dava açarız” dedi.
Aşı reddi ve sağlık çalışanlarına yüklenen sorumluluklar konusunda yaşanan bu durum, Türkiye'de son yıllarda giderek artan bir endişe kaynağı haline geldi. Bu durum, şiddet vakalarına ve yasal sorunlara yol açabiliyor.
Cumhuriyet'e konuşan Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Emrah Kırımlı, hastaların aşı reddi durumunda aile sağlığı merkezlerince arandığını, ancak bu sürecin sağlık çalışanları için çok zorlayıcı olduğunu dile getiriyor.
Kırımlı, “Bu nedenle doktor bıçaklayan oldu. Şiddet olayları yaşanıyor. Dava da açılabilir. Sonuçta yurttaş teorik olrak haklı. Mesela tasiyon hastasına tansiyon ilacı yazıyoruz. Kalp ilacını yazıyoruz. Kullanmıyor. Onları arayıp sormuyor kimse. Sadece verem hastalarında var. Yasası olduğu için. Biz de bunun yasası olsun istiyoruz” dedi.
Ayrıca, Kırımlı'nın dikkati çektiği bir diğer nokta da, aile hekimlerinin aşı konusunda maddi motivasyonla hareket ettiğine dair yanlış algının oluşması. Bu duruma yönelik Kırımlı, “Bakanlığın şöyle bir tavrı var. Aşıya teşvik etmiyor ama bize habire ‘İkna edin’ baskısı yapıyor. Sanki bizim elimizde sihirli değnek var. Bir de bakanlık ödemeden kesinti yaparak ceza verince şöyle bir söylem oluşuyor: Siz para için bize aşı yapmak istiyorsunuz. Bunun da nedeni ceza verdiği için Sağlık Bakanlığı. Para için aşı yapan hekim algısı oluşuyor” ifadelerini kullandı.