DW Türkçe: 100 saatten fazla enkaz altında kalan ve sizlerin 50 saatten fazla süren çabanızla enkazdan canlı çıkarılan Zeynep Kahraman ile kurduğunuz diyalog dünyaya yayıldı. O kısa videoda "Zeynep Hanım, korkma", diye tekrarladığınızı gördük. Nasıl oldu o kurtarma çalışması ve ne zaman Türkçe öğrendiniz?
Daniel Lankers: Yıllardır acil serviste hekim olarak çalışıyorum ve şimdi de Köln'de acil servis yönetiyorum. Benim için her zaman başka dillerde birkaç cümle öğrenmek çok önemliydi, bu şekilde gerektiğinde hastalarımı sakinleştirmek, bir nebze rahatlatmak istedim. Türkiye'de yaşadığımız olay ise benim için de yeniydi, hekim olarak da insan olarak da. Zeynep Hanım ile saatlerce beton ve enkazın arasında açık kalmış incecik bir delikten konuştuk. Karşımda kısmen görebildiğim, saatlerce enkaz altında yatan bir kadın vardı. Sesi oldukça gergindi ve endişe içinde olduğunu hissettim. Buna rağmen inanılmaz güçlüydü, dirençliydi. Ben de onun bu gücüne karşılık vermeyi denedim. Bulunduğumuz yer enkazın 1,5 metre falan derinlerindeydi ve her zaman çevirmen de olamıyordu, tehlikeliydi. Onun için kendime birkaç not aldım, birkaç Türkçe cümle yazdım. "Herşey yolunda" veya "Zeynep Hanım, korkma" gibi. Sesinde korku hissetiğimde ona bu Türkçe cümleleri söyledim. Onu biraz rahatlamayı denedim.
Zeynep Hanım'ı 50 saatten fazla süren bir çabayla kurtardınız, ancak hastanede hayatını kaybetti. İnsan böyle bir durumla nasıl baş ediyor, yoksa hekim olarak "kurtarma ölümü" olabilir diye kafanızın bir kenarında bunu hazır mı tutuyorsunuz?
Acil servis hekimi olarak bizler Zeynep'in sağlık durumunun kritik olduğunu biliyorduk. Çıkardığımızda gerçi durumu stabildi. Enkazdan çıkardık, yüzüne ilk güneş ışıkları düştüğünde tebessüm etti, kardeşi Zübeyde'nin sesini duyduğunda mutlu oldu. Hepimiz için inanılmaz dakikalardı. Buna rağmen 100 saatten fazla enkaz altında kapalı kaldı, yaraları ciddiydi, hayatı tehlikesi vardı, maalesef korktuğumuz gibi oldu. Zeynep hayatını kaybetti. Hepimiz, bütün ekip yasa büründü, hepimizi derinden etkiledi. Ama sorsanız her birimiz "yine yaparım, yine kurtarırım" diyecektir. Zeynep her vakit ses verdi, "buradayım" dedi, mücadele etti, enkazdan çıkmaya kararlıydı. Belki güneşi tekrar görmek için ya da kız kardeşine veya ailesine sarılmak için, bilmiyorum. Bildiğim, Zeynep hiç pes etmedi. O nedenle bizler için de pes etmek asla söz konusu olamazdı. Sonuç nasıl olursa olsun. Her tehlikeyi, her zahmeti yine göze alırız her birimiz. Bu arada enkaz kurtarmada sadece anları kestirebildiğiniz için bir ara kardeşi Zübeyde'yi de aşağıya getirdik, kardeşler bir kez görüşmüş olsun dedik. Zeynep'i enkazdan canlı kurtarıp kurtaramayacağımızı bilemiyorduk. Herkes için, ekip için ve tabii ki Zeynep ve Zübeyde için inanılmaz duygusal dakikalardı.