İtalya’da faşist diktatör Benito Mussolini’nin 80 yıl önce tutuklanması ve rejimin düşüşü dün akşam ‘’antifaşist makarna’’ partileriyle kutlandı.
20 yıldan uzun süredir iktidarda kalan Mussolini, 25 Temmuz 1943’te Kral 3. Vittorio Emmanuele’nin emriyle tutuklandığında bir ailenin başlattığı makarna partisi geleneği 80. yılında da sürdürüldü.
Partizanlar derneği ANPI öncülüğünde, ülke çapında 200’den fazla antifaşist makarna etkinliği düzenlendi.
Mussolini’nin devrilmesinden bu yana ilk kez aşırı sağ liderliğindeki bir hükümetle yönetilen ülkede bu seneki kutlamalar özellikle ilgi odağıydı.
Vicenza kentinde bir belediyenin makarna partisi etkinliğine izin vermemesi ülke çapında tartışma yarattı. Kamu düzeni ve güvenliği tehlikeye sokabileceği gerekçesiyle etkinliğe izin vermeyen aşırı sağcı Lig partili Belediye Başkanı Elena Mezzalira’ya, anayasaya aykırı biçimde demokratik hakları kısıtlama eleştirileri geldi.
'‘En güzel cenaze’'
‘'Antifaşist makarna’' geleneği, 1943’te Emilia Romagna bölgesinde, Cervi ailesi tarafından başlatıldı. Cervi’ler, Campegine kasabasının meydanında halka tereyağı ve peynirli makarna dağıtarak faşist diktatörlüğün bitişini şenliğe dönüştürdü.
Ailenin babası Alcide Cervi’nin makarnalı kutlamayı ‘’Faşizm için en güzel cenaze’’ diye nitelediği anlatılıyor.
Aile adına kurulan enstitü bugün de bu geleneği sürdürüyor. Enstitü bu tarihi olayı, ‘’Cervi'lerin Campegine'deki meydanda dağıttığı makarna, sadece bir kutlama anı değil, aynı zamanda kentteki sosyal yaşamın ana mekanını yeniden ele geçirmenin sembolik bir yoluydu’’ diye açıklıyor.
Yemek tarihçilerine göre makarnaya ‘'antifaşist’' yakıştırması yapılmasının ardında bir sebep daha yatıyor. Faşist rejimin 1920’lerde makarnayı bir ‘'Amerikan modası'’ olarak değerlendirdiği ve empoze etmek istediği kırsal odaklı ideolojiye ters düştüğü gerekçesiyle karşı çıktığı belirtiliyor.
Yemek tarihi uzmanı Profesör Alberto Grandi, İtalya mutfağıyla ilgili podcast’ında faşizmin makarnaya düşmanlığına dair şunları söylüyor:
‘’Faşizm ve makarna arasındaki ilişki çatışmalıydı. Romagna'da doğan Mussolini'nin kendisi de muhtemelen Birinci Dünya Savaşı'na kadar, Napolililer ve Sicilyalılar hariç neredeyse tüm İtalyanlar gibi makarna tüketmeye alışkın değildi.’’
Makarnanın ülke çapında popülerleşmesinde, ABD’ye göç eden İtalyanların icat ettiği bir ‘’ulusal kültürün’’ etkili olduğunu anlatan Grandi, ‘’Makarna bir şekilde bu kültürün simgesi haline geldi ve otomatikman Amerikan rüyasıyla ilişkilendirilir oldu’’ diyor.
Fütürist akımın kurucusu sayılan Filippo Tommaso Marinetti de 1931 tarihli Fütürist Mutfağın Manifestosu isimli belgede makarnaya karşı çıkıyor ve şunları söylüyordu: “Ekmek ve pirincin aksine, makarna çiğnemediğiniz, yuttuğunuz bir besindir... Sonuç: halsizlik, karamsarlık, nostaljik eylemsizlik ve tarafsızlık.’’
Bugünse İtalyanlar kişi başına yılda 23 kg makarna tüketimiyle dünya birincisi. İtalya Ulusal İstatistik Kurumu’nun paylaştığı verilere göre kişi başına düşen makarna tüketiminde İtalya’yı sırasıyla Tunus, Venezuela, Yunanistan, Peru, Şili, ABD ve Türkiye takip ediyor.