Gündem

Murat Kurum, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak yeniden göreve atandı: İşte öncelikli dört gündem maddesi!

İklim Şurası ve Sıfır Atık Hareketi gibi projelerde yer alan Kurum, yeni görev süresinde TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olarak "İklim Kanunu" üzerinde çalışacak

03 Temmuz 2024 07:52

Murat Kurum, yaklaşık bir yıl sonra, Mehmet Özhaseki'nin sağlık sorunları nedeniyle bakanlık görevinden ayrılması üzerine, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na tekrar atandı. Bakanlık, özellikle deprem konutlarının teslimi, İstanbul'daki kentsel dönüşüm projeleri, sosyal konut ve kira sorunları ile iklim krizi gibi kritik konularda çalışmalarını sürdürecek.

Deprem konutları ve afet yönetimi

6 Şubat felaketinin ardından geçen yaklaşık bir buçuk yıl sonrasında, Kurum liderliğindeki bakanlık, afetten etkilenen 11 şehirde 451 bin 297 bağımsız bölümün inşasını sürdürüyor. 2025 sonuna kadar tüm afet konutlarının tamamlanması hedefleniyor. Aynı zamanda, bu şehirlerin altyapı, eğitim, sağlık ve sosyal alanlarını da içerecek şekilde yeniden inşa edilmesi planlanıyor.

Kentsel dönüşüm inisiyatifi

İstanbul'da 1.5 milyon riskli ve 600 bin çok riskli konut bulunuyor. Kurum, geçmişte başlattığı ve devletin maliyetin yarısını üstlendiği kentsel dönüşüm kampanyalarını genişleterek sürdürecek. İstanbul öncelikli olmak üzere, Türkiye genelinde kentsel dönüşüm projelerinin hızlandırılması amaçlanıyor.

Sosyal konut ve kira sorunları

Türkiye genelinde ev sahipliği oranlarının düşmesi ve artan kira sorunlarına çözüm olarak, TOKİ'nin enerjisini sosyal konut projelerine yönlendirmesi bekleniyor. En son açıklanan 250 bin sosyal konut projesine 5 milyonun üzerinde başvuru gelmişti, bu da vatandaşların bu alandaki ihtiyacını net bir şekilde gösteriyor.

İklim değişikliği ile mücadele

Kurum, iklim değişikliğiyle mücadelede de aktif rol alacak. İklim Şurası ve Sıfır Atık Hareketi gibi projelerde yer alan Kurum, yeni görev süresinde TBMM Çevre Komisyonu Başkanı olarak "İklim Kanunu" üzerinde çalışacak. Bu kanun, sivil toplum, akademik çevre ve yerel yönetimlerle işbirliği içinde hazırlanıyor ve iklim kriziyle mücadelede Türkiye'nin yol haritasını belirleyecek.