Bora Ekmekçi *
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı Mesleki Eğitim Merkezi (MESEM) Ustalık Telafi Programı, yaptığı işle eğitimi örtüşmeyen çalışanların eğitime ve sınava tabi tutulmasını, sonrasında da çalışanların uluslararası geçerliliği olan bir sertifika sahibi olmasını sağlayan, çok iyi düşünülmüş bir uygulama.
Şirketler, iş kollarına uygun meslek liseleri vasıtasıyla bu kendi bünyelerinde bu programı açarak çalışanlarının eğitim almasını ve sertifika sahibi olmalarını sağlıyorlardı.
Bu eğitim sırasında şirketlerini okul, uzman personellerini eğitimci (usta öğretici) olarak kullandıkları için eğitim programı süresince personel başına asgari ücretin yarısı kadar bir desteği de hibe olarak alıyorlardı.
Program, iyi düşünülmüş olmasına rağmen bir kısım mevzuat eksikliği vardı.
Örneğin Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) üzerinden aynı meslek grubu için MYK sertifikası alan bir personel de bu eğitim programından faydalandırılabiliyordu ki, zaten sertifikası olan bir kişiye bir daha sertifika verilmesi gibi gereksiz bir uygulamaya yol açıyordu.
Bunun gibi, mevzuat eksikliğinden kaynaklanan sıkıntılı konular 24 Temmuz 2023’te Milli Eğitim Bakanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tarafından çıkartılan bir yönetmelik ile giderildi. Ancak sorunlu konular düzeltilirken, bir yandan da ilave maddeler ile işletmelere ve teşviklere kısıtlamalar getirildi.
Beyaz yakalılar kapsam dışı
Bu engellerden en önemlisi yeni düzenleme ile programın lise mezunları sınırlandırılması oldu. Daha önce lise ve üstü eğitim durumuna sahip olan ama yaptığı işle eğitimi örtüşmeyen çalışanlar bu programdan faydalanabiliyorken, yeni düzenleme ile program sadece lise mezunları ile kısıtlanmış oldu.
Bu düzenlemeyle beyaz yaka çalıştıran neredeyse tüm işletmeler programın dışına çıkartılmış oldu.
Oysa örneğin bilişim sektöründe eğitimi bilişimle ilgili olmayan ve herhangi bir sertifikası bulunmayan çok fazla çalışan var. Bu durumda olanların programdan faydalanmaları ve sertifika sahibi olmaları gerekirken, yeni düzenlemeyle şirketlere verilen hibe kaldırıldığı için eğitim, işletmelerin gündeminde daha az yer alacaktır.
Bu yanlışlıktan hızlıca dönülmesi tüm sektörler tarafından beklenmektedir.
Yarım kalan programlar
İkinci önemli kısıtlama ve mağduriyet ise programın başındaki işletmeleri ilgilendiriyor.
MEB ile bu kapsamda protokol yapan, öğrencilerin belgelerini ilgili okullara veren ama okulların yoğunluğu sebebi ile henüz öğrenci kaydı yapılmayan işletmelerin programları gece yarısı çıkan bu yönetmelikle iptal edildi.
İşletmelere veya okullara ellerindeki kayıtları tamamlamaları için ek süre verilmesi gerekirken, bu kararla pek çok işletme de mağdur edilmiş oldu.
Eğer bu sorunlara bir çözüm bulunmazsa başarılı bir uygulama olan, iş hayatındaki pek çok çalışanı meslekleriyle ilgili sertifikalandıran bu program, yapılan anlamsız kısıtlamalar nedeniyle popülerliğini yitirecektir.
Umuyoruz ki bu yanlıştan bir an önce geri dönülür.
* Proventus Danışmanlık