Eski AKP milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Mehmet Metiner, iktidara yapılan eleştirileri, İslâmî faşizm, dinci dikta ve gericilik kavramları üzerinden değerlendirdi.
Tabirlerin hiçbirinin kendisine ait olmadığını söyleyen Metiner, 2021 yılına ait ne yazık ki. Üzücü olan bu ötekileştirici-düşmanlaştırıcı zihniyetin kendisini Cumhuriyet, demokrasi ve laiklik üzerinden haklılaştırmaya çalışması” dedi.
Boğaziçili bir akademisyene ait olduğunu söylediği “Senin türbanla üniversiteye girip girmemeni savunmak ‘normal ya da anormal’ sıfatlarıyla tanımlanabilecek bir konu değil. Basit bir yönetmelik meselesi. Bence girmemeniz gerekiyor, giremeyeceksiniz de. Bugünler geçici. Üniversitelerde gericilik yasaklanacak” ifadelerinin tipik bir totaliteryan düşünce ve dibine kadar faşizm olduğunu yazdı.
İsmini vermediği bir kadın sanatçının da “Okumak isteyen insan Arabistan’a da gider okurdu. Çok da sponsorunuz olurdu. (…) Ama anladığım kadarıyla o günler, bugünki başörtüsü adı altındaki Arap seviciliğinin önlemini almak için önlemdi” dediğini aktaran Metiner, “Kendileri için her özgürlüğü isteyen, ama başkalarına getirilen yasakları savunan birine demokrat denmez. Kendisine yapılmasını istemediği bir şey başkalarına yapıldığında bunu savunan kişiye hiç mi hiç demokrat denmez” dedi.
Cumhuriyet gazetesinde kadın köşe yazarının “Açıkça şeriat kanunlarını isteyen bir dinci dikta bizi yönetiyor.(…) İslâmî faşizm…” dediğini yazan Metiner yazına özetle şöyle devam etti: “Bu ülkede hangi şeriat kanunları yürürlüktedir?
Kimin hayat tarzına şeriat kanunları üzerinden müdahale edilmektedir?
Biz mi bu ülkede yaşamıyoruz, yoksa o Cumhuriyetçi bayan yazarın yaşadığı ülke mi farklı?
Merak edip soruyorum:
Siz diktanın ve faşizmin kendisine mi karşısınız, yoksa sadece dinci diye tesmiye ettiğiniz türüne mi?
Görünen o ki siz bizatihi diktanın ve faşizmin kendisine karşı değilsiniz. Öyle olsaydınız buram buram dikta ve faşizm kokan bir zihniyeti savunuyor olmazdınız.”
Yazının tamamını okumak için tıklayın