T24 Haber Merkezi
Limak-İC Holding'in Akbelen Ormanı'na yönelik faaliyetleriyle ilgili iktidara bir mektup gönderdiği ortaya çıktı. Mektupta, kamulaştırma önündeki engeller ve zeytinliklerle ilgili hukuki sorunlardan şikâyet edildi, sözleşmenin feshiyle “tehditi” savruldu.
İlgili kamu kurumları talepleri reddetse de, iktidar hem zeytinlikleri kapsayan bölge için kamu yararı kararı aldı hem de şirkete aktarılacak kamu kaynağını yüzde 50 oranında artırdı.
Limak-İC Holding'in Akbelen Ormanı'ndaki faaliyetleri ve zeytinliklere yönelik talepleri gündeme damgasını vurdu. Gazete Duvar'dan Bahadır Özgür'ün haberine göre; mayıs ayında faaliyetlerini durduran YK Enerji, Hazine ve Maliye Bakanlığı’na gönderdiği bir mektupta, Akbelen Ormanı'ndaki ağaç kesimlerine karşı açılan davalar ve zeytincilik mevzuatına takıldıkları için zarar ettiklerini belirtti. Şirket, zararlarının karşılanmasını talep ederek, zeytinliklerin de kendilerine verilmemesi halinde "üretimi sonlandırma tehdidi"nde bulundu.
Şirketin talepleri ilgili kurumlar tarafından uygun görülmedi. İktidar şirkete milyonlarca liralık ek kamu kaynağı aktarılmasının önünü açarak 16 Temmuz 2024'te Maden Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) tarafından "kamu yararı kararı" alındı.
Kamulaştırmaya açıldı
242 bin dönümlük alan, zeytinlikler dahil olmak üzere kamulaştırmaya açıldı.
Ayrıca, 25 Temmuz 2024’te Resmi Gazete’de yayımlanan yeni bir yönetmelik değişikliğiyle, yerli kömür ve doğalgaz santrallerine ek bütçe ayrılmasını sağlayan düzenleme kapsamında kapasite mekanizması ödeneği yüzde 50 oranında artırıldı.
Milyonlarca liralık ek kamu kaynağı Limak-İC Holding'e aktarılacak duruma getirildi.
Sözleşmenin iptali gerekiyor
Sürecin ilerlemesiyle, kamuoyunun desteğiyle Akbelen Ormanı’nı savunan gönüllüler ve yöre halkı, hükümetin attığı adımlar karşısında endişeye kapıldı.
Uzmanlar, devletin sürekli yeni bütçelerle şirketleri ayakta tutmaya çalıştığını, oysa şirketin yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle sözleşmenin iptal edilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu gelişmeler, özelleştirilen enerji sektöründeki çöküşün ve kamu kaynaklarının kötüye kullanımının yeni bir göstergesi olarak görülüyor.