Gündem

Karar yazarı Çakır, Türkiye gündemini sarsan cinayetleri iktidara sordu: Cinayet silahları nasıl alınmış, devlet çakar dağıtır gibi isteyene silah ruhsatı mı veriyor?

08 Ekim 2024 09:46

Karar azarı Elif Çakır, köşe yazısında son 1 ayda işlenen cinayetlerdeki silahları işaret etti. Bu silahların ruhsatlı olup olmadığını sorgulayan Çakır,  iktidara "Bu cinayetleri işleyen kişiler cebinden, çantasından çıkardığı silahlara evinde bulundurma ruhsatlarını nasıl almışlar? Yanında taşıma ruhsatını almak bu kadar kolay mı? Silah ruhsatı almak bu kadar kolay mı? Devlet çakar dağıtır gibi isteyen vatandaşa silah ruhsatı mı veriyor?" sorularını sordu.

"Ortaya çıkan tablo dehşet verici. Hasbelkader bu hadiselerin yaşandığı yerden geçen birine bir kurşunun sekmeyeceğinin bir garantisi yok. İşinden evine dönen bir kadının cinsel saldırıya uğramayacağının, evine giden bir adamın yolunun gaspçılar tarafından kesilmeyeceğinin, direnç gösterdiği takdirde bıçaklanmayacağının hiçbir garantisi yok."  diyen Çakır'ın köşe yazısının ilgili bölümü şöyle:

"Son bir ayda işlenen cinayetlerde, ya da saldırılarda kullanılan silahlar eğer ruhsatsız ise kaçaktır. Bu durumda bu silahların bu ülkeye nasıl sokulduğunu sormamız gerekiyor?

2014 yılından bu yana her yıl 'Silahlı Şiddet Haritası' raporu yayınlayan Umut Vakfı’nın verilerine göre son 10 yılda silahlı şiddet ülkemizde 21 bin 434 can almış. 2023’e kadar geçen 10 yılda haberlere yansıyan şiddet olaylarının sayısı toplamda 34 bin 197. Yine son 10 yılda silahlı şiddette 31 bin kişi ağır yaralanmış.

İçişleri Bakanlığı, devlet yetkilileri bu çok basit ve tek soruya yanıt vermeleri gerekiyor.

Her isteyen vatandaşa, sormadan, soruşturmadan, bakmadan silah ruhsatı mı veriliyor?

Son dönemlerde yaşanan hadiseler ülkemizin bir 'anomi' yani kuralsızlık sürecinden geçtiğimizi gösteriyor. Bu cinayetleri gerçekleştirenler ruh hastası, psikopat oldukları için bu kadar kolay suç işlemiyorlar. Suç işleyenlerin en önemli motivasyonları cezasızlık. Ceza alsalar bile aldıkları cezanın infazının olmayacağını biliyorlar. Cezaevine girseler bile çıkacaklarından eminler. Bu tablo hukukun, kuralların ne kadar önemli olduğunu adalete güveni sarsanların da çıkan bu tablodan sorumlu olduğunu gösteriyor.

Kuralların, değerlerin aşınması, kurumların çökmesi, ülkenin hukuk devleti rayından uzaklaşması bu vahim tablonun oluşmasını sağladı."

"
"