Birleşik Metal-İş Sendikası'na üye işçiler, toplu sözleşme görüşmelerinin olumsuz sonuçlanmasının ardından İzmir Kemalpaşa’da yer alan Purmo Group Turkey şirketinde başlattıkları grevi 52 gündür sürdürüyor. Grevin 52'nci gününde Birleşik Metal-İş Sendikası İzmir Şubesi Kadın Komisyonu üyesi metal işçisi kadınlar, fabrika önünde grevlerini sürdüren emekçilere dayanışma ziyaretinde bulunarak, Purmo Fabrikası'nda çalışan metal emekçilerinin yalnız olmadığı vurgulandı.
DİSK'e bağlı Birleşik Metal-İş Sendikası üyesi işçiler, İzmir Kemalpaşa’da yer alan Purmo Group Turkey şirketinde başlattıkları greve 52 gündür devam ediyor. 21 ülkede 3 binden fazla çalışanı olan Finlandiya sermayeli uluslararası şirket Purmo Group'ta toplu sözleşmede anlaşma sağlanamaması üzerine başlayan grevin 52'nci gününde Birleşik Metal-İş Sendikası İzmir Şubesi Kadın Komisyonu üyesi metal işçisi kadınlar, fabrika önünde grevlerini sürdüren emekçilere dayanışma ziyaretinde bulundu.
Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şubesi Kadın Komisyonu adına ortak açıklamayı Aynur Şatır Bahtiyar okudu. Purmo işçilerinin yalnız olmadığı belirten açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bizler Birleşik Metal İş Sendikası İzmir Şubesi Kadın Komisyonu olarak şubemize bağlı fabrikalarda çalışan kadın işçileriz. 52 gündür Purmo işçilerinin haklı mücadelesini yakından izliyor ve destekliyoruz. Bugün Purmo greviyle olan dayanışmamızı göstermek ve yanınızda olduğumuzu söylemek, grevinize güç vermek için geldik. Sizlerin emeğimizin hakkı, çocuklarınızın rızkı için elli 52 gündür yılmadan Birleşik Metal İş Sendikamızın grev bayrağını Purmo Fabrikası'nın önünde gururla dalgalandırıyorsunuz. İnanıyoruz ki verdiğiniz bu mücadeleyle işçi sınıfının mücadele tarihine önemli bir deneyim ve başarıyı yazarak çıkacaksınız.
Bizler metal işçisi kadınlar olarak ataerkil düzene karşı mücadeleyi, eşitlik temelinde yükseltirken, sermaye düzeninin sömürüsü altında olan, sınıf kardeşlerimizin yanında omuz omuza olmayı da kendimize görev edinmiş yoldaşlarınızız. Kurtuluşun tek başına olmayacağını yaşamın her alanında hem sermaye düzenini hem de erkek egemen düzene karşı birlikte mücadeleden ve dayanışmadan geçtiğine inanıyoruz. Bugün burada anlı şanlı grevinizi selamlarken 'yaşasın sınıf dayanışması' diyoruz. Elbet emeğin hakkını aldığımız eşit, özgür, sömürüsüz bir dünyayı el birliğiyle kuracağız. Yaşasın örgütlü mücadelemiz, yaşasın Purmo grevimiz."
"Grevimiz, direnişimiz devam ediyor"
Purmo Fabrikası iş yeri baş temsilcisi Rıfat Çevik ise 8 Mayıs tarihinden bu yana 52 gündür grevde olduklarını belirterek, "8 Mayıs'tan beri bugün 52'inci gün. Grevimiz, direnişimiz devam ediyor. Aynı inançla ilk günkü gibi. Çıktığımız kararlılıkla devam ediyoruz ve şu ana kadar herhangi bir gelişme yok. Şu anda 79 kişi grevde biz 90 kişilik fabrikayız ama yasanın gerektirdiği yüzde 10'luk içeride bulundurma hakkını bulunduğu için 11 kişi içeride ama fabrikada üretim yok" dedi.
İşveren son verdiği teklifin arkasında
Grevi süresince iş verenin işçilerle temas kurmadığını da ifade eden Çevik, sözlerine şöyle devam etti:
"Herhangi bir temasa geçilmedi. Son verdiği teklifin arkasında oldu, bir gelişme olmadı. Bundan sonra olur mu olmaz da bakacağız. Biz de burada olmaktan memnun değiliz. Çalışılması lazım, bu fabrikalar çalışmak üzerine kuruldu ama şu anda bir adım atılmayınca da yapacak bir şey yok. Değerlendirilecek bir durum yok bizim açımızdan. İlerleyen günlerde değerlendirilecek bir durum olursa tekrar otururuz işçi arkadaşlarımızla durumu değerlendiririz. Biz yüzde 120 talep ediyoruz. Tabii sosyal haklarla ilgili de isteklerimiz var. Bununla ilgili gelişme yok. Direnişimiz devam edecek.
"Zammın olmadığı güne şaşırmaya başladık"
Vallahi şu anda zaten maaşlar her gün kuşa dönüyor. Her gün, her gün zam var. Zammın olmadığı güne şaşırmaya başladık. Vergi zamları geliyor. Sigaraya zam geliyor. Akaryakıta zam geldi. Yani zammın gelmediği şey yok. Bir de bunun üzerine biz vergiden çok etkileniyoruz. Mesela biz önceden 7'inci, 8'inci, 9'uncu ayda kümülatif vergi dilimine girerken şu anda 4'üncü ayda ayda girmeye başladık. Ya bu da üzerimizde bir külfet. Bunu da karşılamıyor işveren. Buna karşılık herhangi bir alternatifi de yok. Şu anda gidecek yolumuz yok. Oradan adım gelecek ki değerlendireceğiz."