Gündem

İzmir'de memurlar bordrolarını yaktı: Marketleri müze gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik

14 Nisan 2023 16:08

İzmir'de Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu’na (KESK) üye memurlar, ek zam talebiyle hükümete çağrıda bulundu. Hükümeti protesto etmek için bordrolarını yakan memurlar adına konuşan KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam, “Hız kesmeden devam eden zam sağanağında, marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik. Fakirin, fukaranın ekmeği kuru soğanın fiyatı bile bir yılda beş kattan fazla arttı” dedi.

KESK üyesi memurlar, "Yoksullukta eşitlenmeyi kabul etmiyoruz, ek zam istiyoruz" sloganıyla bugün Konak'ta bulunan SGK İzmir İl Müdürlüğü önünde toplandı. Memurlar adına açıklamayı, KESK İzmir Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Veysel Beyazadam yaptı.

Siyaset gündeminin 14 Mayıs’ta yapılacak seçimlere kitlendiğini, ancak kamu emekçileri, emekliler, işçilerin temel gündeminin geçim derdi olmaya devam ettiğini belirten Veysel Beyazadam, şunları söyledi:

“TÜİK’e bakarsanız yıllık enflasyon yüzde 50, gıda enflasyonu yüzde 68, kiralarda yıllık artış ise yüzde 56 civarında. Ülkeyi yönetenler, bu sanal rakamları gösterip ‘Enflasyon geriledi’ nutukları atıyor. Oysa güneş balçıkla sıvanmıyor. Nereye baksak ateş pahası fiyatlarla karşılaşıyoruz. Son bir yılda süt yüzde 240, peynir yüzde 250, salça yüzde 280, baharat yüzde 300, meyveler ortalama yüzde 200, bakliyat ürünleri ortalama yüzde 150 zamlandı. Bırakalım kırmızı eti, beyaz eti bile unuttuk. Tedavüldeki en değerli banknotunuz 200 TL ile alabildiğimiz kıyma, 650 grama indi. Hız kesmeden devam eden zam sağanağında, marketleri müze gezer gibi gezer, raflara bakıp bakıp çıkar hale geldik. Fakirin, fukaranın ekmeği kuru soğanın fiyatı bile bir yılda beş kattan fazla arttı. Bir kilogram kuru soğan, marketlerde 30 TL, pazarlarda 25 TL. Mahsuni Şerif’in dediği gibi; yiğit, kuru soğana muhtaç hale getirildi. Daha ötesi var mı?

"Bizi sadece seçim zamanlarında hatırlayan, biriken sorunlarımızı seçim yatırımına dönüştürmeye çalışanların vaatlerine karnımız tok"

Milyonlarca kamu emekçisi ve emeklisi olarak yarın maaşlarımızı alacağız. Önümüzdeki hafta bayram. Ama sevinemiyoruz. Çünkü bu hayat pahalılığında borçla harçla ayın sonunu getiremiyoruz. Hepimize dayatılan bu yoksulluk tablosu, 21 yıldır ülkeyi yönetenlerin eseridir. Yıllardır biriken 3600 ek gösterge, EYT, sözleşmelilerin kadroya alınması sorunları, koltuğu kaybetme tehlikesi yaşadıklarında akıllarına geldi. Torba yasalara koydukları yarım yamalak düzenlemeleri ‘müjde’ olarak yutturmaya çalıştılar. Şimdi de alanlara çıkıp, bir muhalefet partisi gibi seçim vaatlerini sıralıyorlar. Bizim bu vaatlere karnımız tok. Bizi sadece seçim zamanlarında hatırlayan, biriken sorunlarımızı seçim yatırımına dönüştürmeye çalışanların vaatlerine karnımız tok.

"Kamuda sözleşmeli, taşeron, vekil, geçici, İHS’li gibi adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm çalışanların güvenceli, kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz"

İnsanca yaşamaya yetecek bir ücret için en düşük kamu emekçisinin maaşının, eş yardımı, çocuk yardımı, kira yardımı, ulaşım yardımı gibi sosyal ödemelerde yapılacak artışlarla yoksulluk sınırı üzerine çıkarılmasını istiyoruz. Tüm vergi yükünü ücretlilerin omuzlarına yıkan, her yıl daha da büyüyen gelir vergisi adaletsizliğine derhal son verilmesini istiyoruz. Bunun için gelir vergisi birinci dilim oranının yüzde 15’ten yüzde 10’a düşürülerek yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini istiyoruz. Mevcut eşitsizlikleri artıran yarım yamalak düzenlemelerden bıktık. Tüm kamu çalışanlarını kapsayan adil bir ek gösterge ve kamusal emeklilik sistemi istiyoruz. Önümüz bayram ama 6,5 milyon kamu emekçisi ve emeklisi hâlâ bayram ikramiyesinden mahrum bırakılıyor. Bayram ikramiyesinin tüm çalışanları ve emeklileri kapsamasını ve net asgari ücret düzeyine çıkarılmasını istiyoruz. Kamuda sözleşmeli, taşeron, vekil, geçici, İHS’li gibi adlar altında sürdürülen güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm çalışanların güvenceli, kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.”

Memurlar, basın açıklamasının ardından, hükümetin kendilerine yönelik politikalarını protesto etmek için bordrolarını yaktı.