Gündem

İkinci Kobani davasında Hüda Kaya'ya tahliye: O zaman ‘şeriatçı’ diye yargılanıyorduk, bugün ‘terörist’

Hüda Kaya'nın savunması: 28 Şubat’da idamlarla yargılanırken de şeriat suçlamasıyla yargılandık. İktidarlar değişti yargılayanlar değişmedi. O zaman ‘şeriatçı’ olarak yargılanıyorduk, bugün ise ‘terörist, bölücü olarak’ yargılanıyoruz

25 Haziran 2024 10:49

Güncelleme: 25 Haziran 2024 20:26

T24 Haber Merkezi

6-8 Ekim 2014'teki Kobani eylemlerine ilişkin eski HDP milletvekilleri Hüda Kaya, Serpil Kemalbay Pekgözegü, Garo Paylan, Fatma Kurtulan ve Pero Dündar hakkında açılan davanın ilk duruşması Sincan Cezaevi'nde görüldü. 5 eski milletvekili için 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 19 bin 680’er yıl hapis cezası isteniyor. Duruşma öncesinde açıklama DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Türkiye'de AKP, HDP'nin siyaseten elini bükemediği ve Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobani kumpas davasını tezgahlamıştır” ifadelerini kullandı. 

Kobani eylemleri gerekçe gösterilerek HDP’li 5 siyasetçi hakkında açılan davanın ilk duruşması bugün görüldü. Duruşma sonunda açıklanan ara kararla, yedi ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Hüda Kaya hakkında tahliye kararı verildi

İlk dava gibi yine Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin baktığı davada, siyasetçiler hakkında 38’er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 19 bin 680’er yıl hapis cezası isteniyor. İddianame, 22 Mayıs’ta Ankara 22’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. 298 sayfalık iddianame iki bölümden oluşuyor. 183 sayfalık ilk bölümde, "maktul ve mağdurların isimleri" ile iddialara yer alıyor, ikinci bölümde ise, davaya gerekçe yapılan Kobani eylemlerine dair detaylar yer alıyor.

Dava kapsamında 1 Kasım 2023’ten bu yana tutuklu bulunan Hüda Kaya, Marmara Cezaevi’nden Sincan Cezaevi Yerleşkesi’ndeki duruşmaya SEGBİS aracılığıyla duruşmaya katıldı.

Duruşmayı aralarında DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları ve milletvekilleri, sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu kalabalık bir grup izledi. 

Hüda Kaya: O zaman ‘şeriatçı’ olarak yargılanıyorduk, bugün ‘terörist’ yargılanıyoruz

MLSA'nın aktardığına göre, kimlik tespitlerinin ardından başlayan duruşmada, 400 sayfalık iddianamenin özeti okundu. Beş isme 38’er kez müebbet ve 19 bin 680'er yıl hapis talebine gerekçe yapılan 29 ayrı suçlamanın sevk maddeleri ayrı ayrı okundu.

SEGBİS aracılığıyla savunma yapan Hüda Kaya, “İddianame öncekilerin kötü bir kopyası olarak önüme geldi. Baştan sona konuşmalarımda tek bir hakaret içermeyen konuşmalarım nedeniyle yargılanıyorum. Her zaman barış ve eşitlikten yana olan konuşmalarım siyasi bir öç olarak karşıma konuldu” dedi.

Hüda Kaya 28 Şubat döneminde de tutuklandığını anımsatarak, savunmasını şöyle tamamladı: “28 Şubat’da idamlarla yargılanırken de şeriat suçlamasıyla yargılandık. İktidarlar değişti yargılayanlar değişmedi. O zaman ‘şeriatçı’ olarak yargılanıyorduk, bugün ise ‘terörist, bölücü olarak’ yargılanıyoruz. İyilik ve barış istemek iktidarlara göre değişmez. İyilikle, barışla teröristlik bir arada olamaz. Dün alanda, sokakta, kürsüde ne istediysem, bugün tüm tabiat, canlılar, toprak için, insanlar için aynen iyilik, barış ve mutluluk istemeye devam edeceğim."

Duruşma sonunda açıklanan ara kararla yedi ayı aşkın süredir tutuklu bulunan Hüda Kaya hakkında tahliye kararı verildi.

Hatimoğulları: AKP, Kobani kumpas davasını tezgahlamıştır

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ikinci Kobani davasından önce Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklamalarda bulundu. Hatimoğulları, “Türkiye'de AKP, HDP'nin siyaseten elini bükemediği ve Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobani kumpas davasını tezgahlamıştır” dedi.

Hatimoğulları şöyle konuştu:

"Bugün yine Sincan Adliyesi'nin önündeyiz ve yine gündem Kobani kumpas davası. Kobani kumpas davasının ikinci etabı bugün görülmeye başlanıyor. Daha önce biliyorsunuz Kobani kumpas davasında bir karara bağlanmıştı dava ve kararda içinde geçmiş dönemde eş başkanlığımızı yapmış olan sevgili Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş'ın olduğu 13 arkadaşımız bu kumpas davasında haksız ve hukuksuz bir şekilde neredeyse müebbete yakın cezalar verilmiş oldu ve daha önce milletvekili oldukları için isimleri olduğu halde bu aşamada  yargılanmamış olan sevgili Hüda Kaya, Garo Paylan, Serpil Kemalbay, Fatma Kurtulan ve Pero Dündar arkadaşlarımız, milletvekillerimiz bugün onlarla ilgili iddianame yayınlandıktan sonra, iddianame sunulduktan sonra bugün ilk yargılamaları gerçekleşecek.

Biz dün olduğu gibi bugün de Kobani kumpas davasının bir kumpas davası olduğunun altını sürekli kalın kalın çizdik. Nitekim haklı da çıktık. Ve bakın ceza alan arkadaşlarımızın hiç biri isnat eden suçlardan ceza almış değildir. İsnat edilen suçlar neydi? 37 kişinin hayatını kaybetmesi 37 kişinin katledilmesinden sorumlu tutulmuşlardı. Birçok kuruma maddi zarar verdikleriyle ilgili yargılanıyorlardı. Türkiye kamuoyu Yasin Börü cinayeti şeklinde biliyordu bu olayları ve bu dönemde karar açıklandığı zaman görüyoruz ki arkadaşlarımız isnat edilen bu suçlardan ceza almadılar. Zaten hem gizli hem açık tanıkların tanıklıklarına da baktığımız zaman elle tutulur herhangi bir tanıklığa, delile, sonuca varamamışlardır.

Bugün Kobani kumpas davasındaki iddianame zaten çökmüştür ve bu çöküşün üzerine arkadaşlarımızın aldığı cezalar parlamentoda, sokakta, parti görevleri üzerinden yapmış olduğu konuşmalar, açıklamalardır. Yine aynı şekilde şimdi içinde tutuklu olan Hüda Kaya arkadaşımızın da bulunduğu Kobani kumpas davasının ikinci etabında da iddianamedeki gelişmelere baktığımızda yine aynı şekilde aynı kumpasın buradaki iddianamede de olduğu gibi devam ettiğini görüyoruz. 

"Bu cezalar IŞİD'e 'sen doğru yoldasın yoluna devam et' diye altın tepsiyle sunulmuş bir karardır"

Bugün sevgili Hüda Kaya, 28 Şubat döneminde darbecilerin döneminde yargılanmış bir insandır. Aynı Hüda Kaya şu anda sarayın yargısı tarafından aynı mantıkla yargılanmaktadır. Bunu kabul etmiyoruz. Ve dün olduğu gibi taleplerimizi bugün de sıralamaktan asla geri adım atmayacağız. Kobani bir kumpas davasıdır. Kobani kumpas davası AKP’nin ve sarayın koltuk değneğine dönüşmüş olan ve sarayda yazılan iddianamelerle yol alan yargının sonuçlarıdır. Bunu asla kabul etmiyoruz. Bugün Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin kararları ortadadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi sevgili Selahattin Demirtaş için vermiş olduğu karar bu davada yargılanan bütün arkadaşlarımızı bağlayan bir karardır. Ve Türkiye Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne taraf bir ülke olarak AHİM kararlarını harfiyen yerine getirmelidir.

AHİM kararları der ki; Türkiye'de yargı taraflı davranmıştır. Türkiye'de yargı hukuka göre değil siyasi saiklerle davranmış ve bu kararları vermiştir. Bu kararlar yok hükmündedir ve Kobani kumpas davasında yargılananlar derhal serbest bırakılmalıdır demektedir. Ve biz AHİM kararlarının uygulanmasını bir kez daha buradan talep ediyoruz. Bütün Türkiye kamuoyu gayet iyi hatırlayacak ki Kobani kumpas davasının esas hikayesinin başlama noktasını herkes biliyor. Kobani IŞİD'e karşı en güçlü mücadelenin yürütüldüğü bir yerdir. Kobani'yi bütün dünya IŞİD'e karşı verilen onurlu mücadeleyle tanımıştır. Ve IŞİD o dönemde Irak'tan Türkiye'nin sınırlarına kadar Levant bölgesinin tamamında bir İslam devleti kurmak amacıyla Müslümanlar da dahil olmak üzere herkesi katletmiş bir örgüttür.

Bu ideolojik olan örgütün bu katliamcı, bu kadınlara yönelik düşmanca politika yürüten, tecavüzcü, katliamcı örgüte karşı Kobani halkı, Kürt halkı güçlü bir direniş sergilemiştir. Ve bu direniş bütün Türkiye ve dünyada büyük bir onurla, takdirle karşılanmıştır. Ama ne var ki  Türkiye'de AKP, HDP'nin siyaseten elini bükemediği zaman, Kürt halkına diz çöktüremediği için Kobani kumpas davasını tezgahlamıştır. Bu tezgahı asla kabul etmiyoruz.

Kobani direnişi onurlu bir direniştir. Kobani direnişine sadece HDP'liler sahip çıkmamıştır. Türkiye'deki demokrasiden yana olan IŞİD zihniyetine karşı olan herkesin Kobani direnişini takdirle karşılamıştır. Dünya kamuoyu için de öyledir. Ve bakın bugün verilen bu kararlar Kobani kumpas davasında 400 küsur sene arkadaşlarımıza verilen cezalar IŞİD'in ekmeğine yağ sürmüştür. Bugün verilen bu cezalar IŞİD'e 'sen doğru yoldasın yoluna devam et' diye altın tepsiyle sunulmuş bir karardır. Bu karar IŞİD yanlısı bir karardır. Bu karar ve kararları asla kabul etmiyoruz.

Ve bugün sevgili Hüda Kaya'nın tutuklu olarak yargılandığı diğer arkadaşlarımızsa tutuksuz olarak yargılanıyor ikinci etap Kobani kumpas davasında, hepsinin serbest bırakılması gerekiyor. Bugün şayet zerre kadar vicdan varsa, şayet zerre kadar hukuk gözetiliyorsa, şayet zerre kadar IŞİD karşıtlığı gözetiliyorsa bugün arkadaşlarımızla ilgili verilmesi gereken karar tahliye kararıdır, beraat kararıdır."

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, ikinci Kobani davasından önce Sincan Cezaevi Kampüsü önünde açıklamalarda bulundu

24 kişiye 407 yıl 7 ay hapis cezası verilmişti

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanları Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş’ın da aralarında olduğu 108 siyasetçinin yargılandığı davanın karar duruşması 16 Mayıs’ta görülmüştü. Ankara 22’inci Ağır Ceza Mahkemesi, 18’i tutuklu 108 siyasetçinin yargılandığı davada ceza yağdırmış, Mahkeme Selahattin Demirtaş’a 42 yıl, Figen Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza vermişti. Mahkeme, 24 kişi hakkında toplam 407 yıl 7 ay hapis cezası vermişti.

 

Kobani davasında yüzlerce yıl ceza yağdı: Demirtaş'a 42 yıl, Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza!

6-8 Ekim 2014 tarihlerindeki Kobani olayları nedeniyle eski HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın da aralarında olduğu 108 sanığın yargılandığı Kobani davasında 83. duruşmada karar açıklandı. Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi, oybirliğiyle aldığı 130 sayfalık karar metninin özetini sanıkların ve avukatların yokluğunda okudu.

10 yıl önceki Kobani olaylarına ilişkin yargılanan sanıklara ağır cezalar veren mahkeme, 47 ayrı suçtan yargılanan yargılanan Selahattin Demirtaş'a toplam 42 yıl, Figen Yüksekdağ'a ise 30 yıl 3 ay hapis cezası verilmesine hükmetti.

Mahkeme, yargılanan 24 sanığa toplamda 407 yıl 7 ay hapis cezası verdi. Davada 5 tahliye, 12 beraat, 13 tutukluluğa devam kararı verilirken, firari 72 sanık hakkındaki dosya da ayrıldı. 

Karar duruşmasına katılmayan Demirtaş, son savunmasında “Vereceğiniz kararı yüzüme okumanıza fırsat vermeyeceğim. Kendinize okuyacaksınız” demişti.

TIKLAYIN - Kobani davasında karar: Demirtaş'a 42 yıl, Yüksekdağ’a 30 yıl 3 ay ceza! 

TIKLAYIN - Kobani Davası kararları: Kime ne kadar ceza verildi?

TIKLAYIN - Kobani kararına Külliye'den ilk yorum Mehmet Uçum'dan: Milli yargımızla ne kadar gurur duysak az

TIKLAYIN - Gültan Kışanak ve Sebahat Tuncel, 7,5 yıl sonra tahliye edildi: Bizim tahliyeye değil, özgürlüğe ve barışa ihtiyacımız var!

TIKLAYIN - Özgür Özel’den Kobani kararlarına ilişkin ilk açıklama: Kim ne derse desin bu davada bir hukuk yok!

TIKLAYIN - Kobani davasında beraat eden Ayhan Bilgen’den ilk açıklama: Tahliye ya da beraat alanları hedef haline getirmek nasıl bir psikoloji!

TIKLAYIN - Hatimoğulları'ndan "yumuşama" açıklaması: Böyle normalleşme olamaz

TIKLAYIN - Kobani kararına iktidar kanadından ilk yorum: "Hayırlı olsun"

TIKLAYIN - Kobani davası kararının ardından DEM Parti'den açıklama: Bu karar IŞİD lehine verilmiştir; İstiklal Mahkemeleri'nin ruhu hortladı

TIKLAYIN - Barolardan Kobani kararına tepki: Türkiye'de yargı bizatihi siyasi hesaplaşmanın tarafı haline gelmiştir

TIKLAYIN - Kobani davasının eski avukatı Bozan, kararı değerlendirdi: Karar sarayın; tercihini, IŞİD çetelerinden, İŞID barbarlığından yana yaptı

TIKLAYIN - Kobani kararının ardından valiliklerden peş peşe yasaklama kararları geldi

TIKLAYIN - Kılıçdaroğlu'ndan Kobani kararlarına tepki: Adalet terazisi bugün bir kez daha kırıldı

TIKLAYIN - Kobani kararlarına CHP'den tepkiler: Kobani davasında çıkan kararlar AKP’nin siyasi intikamı

TIKLAYIN - Kobani davası kararlarına tepki yağdı: "AKP ve normalleşme sözcüklerinin birbirine mesafesini göstermesi bakımından 'tarihi'"

TIKLAYIN - Kobani davasında 10 yıl hapis cezası verilen Ahmet Türk: Demirtaş'ı hedef haline getirdiler, bunu bir intikam davasına dönüştürdüler