T24 Politika
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, son günlerde gündeme gelen "İç Cephe" tartışmalarına dahil oldu. Uçum, "En büyük sosyal güçlerinden birincisinin Cumhur İttifakı'nın olduğu, tam bağımsızlıktan, coğrafi bütünlükten, siyasi birlikten yana ve antiemperyalist tüm güçlerin birleştiği, Türkiye’yi koruma, güçlendirme ve geliştirme hedefleriyle hareket eden CHP ve diğer muhalif mecraların yurtsever, ulusal, vatansever, Millîyetçi güçlerin de içinde tüm ulusal/Millî güçlerin Millî Devletle birlikte oluşturduğu kuvvet, İç Cephe'dir" dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 30 Ağustos’taki konuşmasında kullandığı ve "iç cephe hedeflerimiz, bizim Kızıl Elma'mızdır" sözleriyle ''Kızıl elmaya'' benzettiği ''iç cephe'' tartışmalarına Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da dahil oldu.
"Bir Pazar Notu:
İÇ CEPHE TÜRKİYE CEPHESİDİR!
Atatürk’ün Nutuk’ta yer verdiği İç Cephe kavramı Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından yeniden gündeme getirildi. Sayın Bahçeli de zaman zaman Atatürk’e de atıf yaparak İç Cephe vurgusunu etraflıca yapıyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgemizde soykırımcı ve faşist İsrail yönetiminin yarattığı ateş çemberine ve küresel emperyalizmin yıkıcı projelerine karşı Türkiye’nin iç cephesini sağlam tutması gerektiğine işaret etti. Bu açıklama iç cephenin ne olduğuna ilişkin bir tartışma da başlattı.
İç cepheden somut olarak ve içerik açısından ne anlaşılması gerektiğine ilişkin tarihsel ve güncel boyutları üzerinden farklı değerlendirmeler olabilir. Ancak genel bir çerçevede mutabakat sağlanması mümkündür.
Buna göre iç cephenin Türkiye’nin Ulusal (Millî) Demokratik Cephe perspektifi olduğu yaklaşımıyla şu tanım yapılabilir:
En büyük sosyal güçlerinden birincisinin Cumhur İttifakının olduğu,
tam bağımsızlıktan,
coğrafi bütünlükten,
siyasi birlikten yana ve
anti-emperyalist tüm güçlerin birleştiği,
Türkiye’yi koruma, güçlendirme ve geliştirme hedefleriyle hareket eden
CHP ve diğer muhalif mecraların yurtsever, ulusal, vatansever, milliyetçi güçleri de içinde tüm ulusal/Millî güçlerin Millî Devletle birlikte oluşturduğu kuvvet, iç cephedir.
Cephe nitelemesinin askeri bir terim olması sebebiyle iç siyasette “iç cephe” şeklinde kullanılması halinde demokratik siyaseti militarize edebileceği eleştirileri yapılabilir. İç cephe iç siyasetteki rekabet açısından kullanılırsa bu eleştiri haklı da olabilir.
Fakat burada sözü edilen “iç cephe” ifadesi, ülke içi demokratik siyasi yarışma açısından değil, Atatürk’ün perspektifinde de yer aldığı üzere ülkeye yönelik çeşitli risklere karşı Millî Devlet ile Ulusal(Millî) Güç Unsurlarının bütünlüğüne işaret ettiği ve bu amaçla kullanıldığı için farklı değerlendirilmelidir.
Sonuç olarak İç Cephenin tüm dış tehdit ve risklere karşı Millî Güç Unsurlarıyla Millî Devletin bireşimi olan “Türkiye Cephesi” olarak değerlendirildiği anlaşılmaktadır." (ANKA)