Yaşam

Hatay'da müzede bir gece; beş dönemin izlerini taşıyan sanki sürreal bir film seti

Hatay'da herkesin beklentisi kentin yeniden eski günlerine dönebilmesi ve verilen sözlerin tutulması

The Museum Hotel Antakya'da bulunan Pegasus Mozaiği.

04 Ekim 2024 12:43

T24 Haber Merkezi

6 Şubat depremleriyle yıkılan, hayata tutunmaya ve normalleşmeye çalışan Hatay'da 13 ayrı medeniyete ait 30 bine yakın esere ev sahipliği yapan The Museum Hotel Antakya insana sanki bir zaman tünelindeymiş gibi hissettiriyor. The New York Times'ın "Dünyada görülmesi gereken 52 yerden biri" olarak seçtiği The Museum Hotel Antakya, kapılarını yeniden açtı.

Tarihte pek çok depremin yıktığı Hatay sokaklarında iş makineleri, kamyonlar, TIR'lar hiç eksik olmuyor. Geçen 5 araçtan biri bunlardan desek, abartmış olmayız. Şehre girdiğiniz andan itibaren sağlı sollu dizilmiş konteyner evler karşılıyor sizi. Yaşamamış olanlar için çoğu kez sıkıldığımız "normal" hayata dönmeye çalışıyor Hatay. 

6 Şubat depremlerinde kapanan The Museum Hotel Antakya insana kendisini sürreal bir film setindeymiş gibi hissettiriyor. M.Ö. 3. yüzyıla ait Antakya'nın en eski duvarının hemen çaprazında M.S 2. yüzyıla ait Pegasus mozaiği bulunuyor.

M.S. 4 ve 5. yüzyıla ait olduğu sanılan dünyanın en büyük tek parça taban mozaiğinde, bölgede geçmişte yaşanan depremin izleri var. Dev bir kilimi andıran dalgalı mozaik, Hatay'ın geçmişine dair de ipuçları veriyor. 

Direkt uçuşlar artmalı, ticaret yeniden dönmeli

The Museum Hotel Antakya’nın CEO’su Sabiha Asfuroğlu, The Museum Hotel Antakya'yı şehrin hayata dönüşünü simgeleyen bir sembol gibi görüyor.

Hatay'ın normalleşmesi gerektiğini kaydeden Asfuroğlu, ticaretin yeniden dönmesini çok önemsiyor ve şehre yapılan direkt uçuşların sayısının artmasını temenni ediyor. Direkt uçuşlar konusunda havalimanında konuştuğumuz çalışanlar da aynı düşüncede.

The Museum Hotel Antakya’nın CEO’su Sabiha Asfuroğlu

The Museum Hotel Antakya'nın bulunduğu yer demir ve çimento deposu olarak kullanılırken, Asfuroğlu Ailesi tarafından otel yapımı kararı alınıyor. Üçüncü derece sit alanı bölgede sondaj çalışmaları başlatılıyor ve kuyular açıldıkça yer altından tarih fışkırdığına tanıklık ediliyor.

The Museum Hotel Antakya artık bir otelden çok arkeolojik kazı alanı haline geliyor. Onlarca arkeolog, yüzlerce işçi aralıksız çalışarak farklı yüzyıllara ait pek çok esere ulaşıyor.

Sadece bir otel olmaktan çıkan The Museum Hotel Antakya'da çalışmalar sürdükçe dünya arkeoloji tarihine geçecek mozaikler ortaya çıkıyor.

Yerin sekiz buçuk metre altında yer alan ve M.S. 2. yüzyıla tarihlenen eser, Hesiodos’un şiirlerine ilham veren Perilerin Başı Calliope ile karşılaşmasının bir tasviri

66 çelik ayak üzerinde yükselen otelin odalarını bu çelik konstrüksiyonlar taşıyor. Yaklaşık 20 bin ton yapısal çelik ve 5 bin ton demir kullanılarak yapılan otel, Antakya'da yaygın olan avlulu konut tarzında.

Mimar Emre Arolat, kazı alanı zarar görmemesi için bu fikri hayata geçiriyor. 13 ayrı medeniyete ait eserler zaman tüneline çevirmiş durumda oteli.

Aynı zamanda müze olan ve ziyaretçileri ağırlayan The Museum Hotel Antakya, Pegasus mozaiği, Roma hamam yapısı, Roma döneminden kalan bir cadde ve Helenistik döneme ait duvar yapısıyla bir zaman tünelinde paha biçilemez bir yolculuğun davetlisi gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Hatay'da hayata yeniden dönüş ve normalleşmesi ve kentin yeniden eski günlerine dönmesi için çabaladıklarını kaydeden Sabiha Asfuroğlu, "ah-vah" diyerek zaman kaybedilmemesi gerektiğini söylüyor. Bu yüzden de The Museum Hotel Antakya'yı şehrin bir sembolü olarak görüyor.

Tarihi Antik Çağ'a uzanan, Türkiye'nin en eski yerleşim bölgelerinden olan Hatay'ın tarihini bir çırpıda görebilmek mümkün değil elbette.

Ancak 30 bine yakın arkeolojik eserin bulunduğu, çağların kardeşcesine yan yana izlenebildiği, yüzlerce renkle bezenmiş mozaiklerin görülebileceği kelimenin tam anlamıyla nadir bir eser gibi The Museum Hotel Antakya.

200 odası, 400 yatak kapasitesi, St. Pierre Kilisesi manzarası, müze, kazı alanı, tarih meraklıları için de ilgi çekici bir otel özelliği taşıyor.

Hatay'ın yerel lezzetlerinin sunulduğu farklı konseptlerde 5 mekânın bulunduğu The Museum Hotel Antakya için bir otelden fazlası diyebilmek mümkün. Arkeolojik kalıntılar arasında müzede bir gece geçirmek gibi, garip bir duyguyu veriyor size.

Helenistik, Roma, Bizans, Ortaçağ ve İslamiyet dönemlerini kapsayan tüm eserleri ziyaret edecek yerli ve yabancı turistler, bu müze oteli konaklama imkânına da sahip.

6 Şubat depremlerinden en çok etkilenen şehir Hatay'da herkesin beklentisi, kentin normalleşmesi, sosyal hayatın yeniden var olması, insanların Hatay'ı ziyaret etmesi ve verilen sözlerin tutulmasını bekliyor. 

"
"