Gülseli KENARLI-Harun UYANIK/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL\'da \"İklim Değişikliği Zirvesi\"nde konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Özhaseki \"Türkiye\'yi kalkınmış ülke statüsüne yazdırmışlar. Ama kalkınmış ülke statüsüne 1992 yılında yazılmanın bedeli de şu; diyorlar ki \'Yeşil iklim fonu 100 milyar dolar. Siz buraya para vereceksiniz, finansmanda siz verici ülke olacaksınız\'\"diye konuştu.
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Capital ve Ekonomist Dergileri tarafından İstanbul\'da düzenlenen \"İklim Değişikliği Zirvesi\"ne katıldı. Zirvede bir konuşma yapan Bakan Özhaseki, \"Ülkenin çok ciddi gündemlerinin olduğu, hatta flaş haberlerin havalarda uçuştuğu bir ortamda bunlardan bahsetmek, ilgi çekmek çok kolay değil. Çünkü insanların ilgisi başka yerde. Belki şimdi konuşurken bile herkesin saat 13.30\'daki programdan sonra ne karar çıkacak, erken seçim var mı, yok mu diye şuurunun altında bu duruyor. Şimdi siz o sırada çıkmış çöpten bahsediyorsunuz. Garip bir şey oluyor. Ama yapacak bir şey yok işimizi yapacağız. Hayat sürüyor. Biz 2012, 2014 ve 2016 yılında ozon tabakasını koruma ödülünü almış bir ülkeyiz. Bin bir türlü sıkıntılarla uğraşırken çok ciddi de bu konuda çalışmalarımız var. Aynı zamanda ülke olarak uluslararası anlaşmalara tarafız\" dedi.
\"PARİS ANLAŞMASI\'NI MECLİS\'E GETİRMEDİK\"
Özhaseki, \"2004 yılında BM İklim Değişikliği Sözleşmesi\'ne, 2009\'daki Kyoto Protokolü\'ne ve 2016 yılındaki Paris Anlaşması\'na da imza attık. Ancak Paris Anlaşması\'nı Meclis\'e getirmedik. Meclis\'in onayından geçmeyen bir anlaşma yürürlük kazanmaz. Niye getirmedik? 1992 yılında ilk bu işler başladığında ülkemizi temsilen yurt dışına giden arkadaşlar Türkiye\'yi kalkınmış ülke statüsüne yazdırmışlar. Demişler ki \'biz kalkınmış ülkeyiz\'. Hangi saikle böyle yazdırdılar bilmiyorum. Bir hava atma saikiyle mi, az gelişmiş ülke veya kalkınmakta olan ülke bizim nefsimize ağır gelir diye bir duyguyla mı, başka bir şeyle mi?
Hakikaten bilmiyorum. Ama kalkınmış ülke statüsüne 1992 yılında yazılmanın bedeli de şu; diyorlar ki \'Yeşil iklim fonu 100 milyar dolar. Siz buraya para vereceksiniz, finansmanda siz verici ülke olacaksınız\'. Sonra, orada bir takım teknolojik değişiklikler olduğunda bundan istifade edemeyeceksiniz. Siz o finansmanın kullanımında da istifade edemeyecek ülkelerdensiniz. Hem finansmana erişemeyeceksiniz, hem teknolojiye erişemeyeceksiniz. Geçtiğimiz günlerde bir toplantıda BM Genel Sekreteri ile neredeyse bir saate yakın görüştük. Böyle bir haksızlığın, adaletsizliğin olamayacağını söyledik. Çünkü Brezilya, Hindistan, Çin, Singapur, Bahreyn hepsi yardım alacak ülkeler statüsünde. Bir çok kalkınmış ülke de yardım alacak statüde. Fakat biz para verecekmişiz. O 100 milyar dolar dağılırken herhangi bir yeden bir fon istersek \'Türkiye olmaz\' diyeceklermiş. Böyle bir şeyin kabul edilemez olduğunu açıkça ifade ettik ve \'Siz bunu düzeltene kadar, toplanıp üye ülkeler bunu kabul edene kadar Meclisimize getirmeyeceğiz\' dedik\" şeklinde konuştu.
YAPI DENETİM FİRMASI TEDBİRLERİ
Bakan Özhaseki, konuşmasının ardından gazetecilere yapı denetim firmalarıyla ilgili düzenlemede gelinen son noktayla ilgili açıklamalarda bulundu. Özhaseki, yapı denetim firmalarının çok iyi düşünülmüş ve uygulamasının verimli olduğunu ifade ederek, \"Ancak zaman içerisinde bazı aksayan noktaların gördüğümüz için bunları düzeltme adına yeni bir hazırlık yaptık. Yapı denetim firmalarının mantığında arsa sahibi bir müteahhitte arsasını verdiğinde bunu kendi adına denetlemesi için bir firma ile anlaşır, bedelini öder. O firma arsa sahibi adına inşaatı denetler. Bu güzel bir düşünce ancak şu anda biraz yanlış kullanılıyor. Arsa sahibi müteahhitte \'biz buna para vermeyiz, git sen anlaş, parasını sen öde\' diyor. Özellikle müteahhit arkadaşlarla gidip pazarlık edip bir firmayı kendilerini denetlemesi için tutuyorlar. Parayı siz vereceksiniz, parayı verdiğiniz grup gelip sizi denetleyecek. Bu bir sürü sıkıntıya sebebiyet veriyordu. Şimdi bu sistemi baştan sona değiştiriyoruz. Bizim için lisanslı olan, bu işe yetkili olan firmalar belli. Bunlar zaten bizde var. bütün şehirlerde yeter ki kadar var, gerekirse yeni firmalar da ihdas ederiz. Sırayla elektronik bir ortamda, kimin bahtına kim düşerse, bilemediği bir grup orada denetimi yapacak. Bunu kendine has yeni standartlarını geliştirdik, kanun hazırlığını yaptık. Önümüzdeki günlerde meclise girer. Bu meclisin çalışma takvimi içerisinde çıkar inşallah. Ufak tefek hatalar ihtarla geçiştirilebilir. Ama binanın statiği ile ilgili, depremselliğiyle ilgili konularda yapılan hataları affetmemiz mümkün değil. Bu konularda bir taraftan para cezaları yazılırken, bir taraftan da o firmanın kapatılmasına kadar gidecek, elindeki yetkiyi kullanmasını da engelleyecek tedbirler geliyor\" diye konuştu.