Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nde (GATA) görev yapan Prof. M. Kemal Irmak, uluslararası hakemli dergi Journal of Religion and Health’ın Haziran sayısında yayınladığı “Şizofreni ya da Cin çarpması” başlıklı makalede beyne yerleşmiş cinlerin şizofreni belirtileri oluşturabileceğini iddia etti.
Hürriyet Gazetesinden Mesude Erşan ve Meltem Özgenç’in haberine göre, Prof. Dr. Irmak makalesinde bazı üfürükçülerin şizofreniyi tedavi ettiğini iddia ediyor. Tıp mesleğinin “cin çarpması” olasılığını artık hesaba katması gerektiğini ve şizofreni tedavisinde “dini şifacılar-üfürükçüler”le doktorların birlikte çalışmasının faydalı olabileceğini savunuyor
Histoloji uzmanı
Histoloji (doku bilimi) uzmanı olan ve halen GATA Yüksek Bilim Komisyonu’nda görev alan Prof. Dr. Irmak’ın makalesini endişe verici bulan Türkiye Psikiyatri Derneği Şizofreni Çalışma Birimi Koordinatörü Ayşen Esen Danacı, bu tür söylemlerin şizofreni hastalarını tıbbi tedaviden uzaklaştıracağını söyledi. Şizofreninin biyolojik kökenleri olan ruhsal bozukluklar içinde en detaylı kanıtlanmış hastalık olduğunu belirten Danacı, “Beyin yapısı ve işleyişi ile ilgili bozuklukla kendini gösterir. Bu bozukluklar hastalığın ilk başladığı zamanda da ilerleyen dönemde de beyin görüntüleme yöntemi ile belirlenebilen bulgular. Hastalığın genetik yönü ile ilgili de çok sayıda bulgu ve çalışma var. Şizofreninin belirtileri arasında gerçek dışı ses ve görüntü görme, gerçek dışı düşüncelere sahip olma, sürekli kendine kötülük yapılacağını düşünme, dış dünyadan uzaklaşma ve içine kapanma, duyguların körelmesi ve işini yapamama bulunuyor. Hastalık beyinde dopamin maddesindeki artışla ortaya çıkar. Kullandığımız ilaçlar bu maddeyi dengeler ve belirtilerin ortadan kalkmasını sağlar” dedi.
Hocalar hastaları daha hasta ediyor
Bu tür açıklamalar ile şizofreni hastaları ne yazık ki hocalara gidiyor ve orada daha da kötü hali geliyorlar. Olmayan belirtiler başlıyor. Çünkü hoca akıllarına daha önce hiç gelmeyen ‘içine cin girdi’ fikrini sokuyor. Makale bir tıp dergisinde değil dini yayın yapan bir dergide yayınlanmış. Bu düşünce bize çok ilginç geldi.”
Ağır hadsizlik
Şizofreni Dernekleri Federasyonu Başkanı Doç. Dr. Haldun Soygür, Prof. Dr. Irmak’ın uzmanlığının histoloji olduğunu hatırlatarak, “Konuyla hiç alakası olmayan biri şizofreniyle ilgili birşey söyleme hakkını kendinde nasıl buluyor? Yaptığı ağır hadsizlik. Bilim kime emanet? Ayrıca savunduğu da bilim dışı. Şizofreniye “cin çarpıyor” demesi, “kansere, astıma, hipetansiyona cin neden oluyor” demesinden hiçbir farkı yok. Aynı derece bilim dışı” dedi. Şizofrenin en yaygın belirtilerinden olan hezeyan, halüsinasyonların ilaç tedavisine çok iyi yanıt verdiğini belirten Doç. Dr. “Cin gördüklerini söyleyenler bize gelsin, ilaçla tedavi edelim. Türkiye gibi ülkelerde zaten doktor yerine hacı, hoca, üfürükçülere gidiliyor. Duayı bir tedavi unsuru olarak ön plana çıkarıp, “doktor yerine üfürükçüye gidin” mesajı vermek önü alınamayacak kötü sonuçlara sebebiyet verebilir. Şizofrenide erken tanı ve tedavi çok önemli. Tedavisiz geçen süre, hastalığın gidişatını çok olumsuz etkiler” dedi.
Irmak etik kurula havale
Türkiye Psikiyatri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Şahut Duran ise konuyu Türk Tabipleri Birliği aracılığı ile Etik Kurul’a havale edeceklerini ve gerekirse bu doktor hakkında belli bir süre meslekten men cezası verilebileceğini söyledi. Duran dernek olarak da dava açabileceklerini bildirdi. Türk Tabipleri Birliği Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan ise “Bu bilimsel ve kabul edilir bir çalışma değil. Üstelik doktorun kendi uzmanığıyla da ilgili değil. Soruşturma açarız” dedi.
Konuşmak istemedi
Prof. Dr. M.Kemal Irmak, izni olmadığı gerekçesiyle konuşmayı, röportaj vermeyi kabul etmedi.