Gambiya, trahom hastalığından kurtulan ikinci Afrika ülkesi oldu

Gambiya, Afrika'da körlüğün önde gelen nedenlerinden biri olan 'trahom hastalığını' ortadan kaldıran ikinci ülke oldu. Sağlık çalışanları, kırsal alanlarda kolayca yayılan kör edici göz hastalığının tedavisi için yıllar harcadı.

 The Guardian'ın haberine göre, Dünya Sağlık Örgütü, salı günü dünya çapında yaklaşık 1,9 milyon insanın görüşüne zarar veren hastalıkla ilgili gelişmeleri aktardı. Gambiya hükûmeti ve yardım kuruluşları, kapı kapı dolaşarak kirpiklerin içe dönmesine ve gözlerin çizilmesine neden olan hastalığı  teşhis etmek ve tedavi etmek için uzun yıllar uğraştı.

Kıyı köyü Mariama Kunda'da yaşayan 75 yaşındaki Yaya Manney, tedavinin hayatını değiştirdiğini söyledi. ''Uzun zamandır acı çekiyordum çünkü yakınımda nerede ameliyat olabileceğimi bilmiyordum. Trahom sefaletiyle yaşamak zor "dedi.

Semptomlar kaşıntı ile başlamıştı ve yıllar geçtikçe daha acı verici hale gelmişti. Manney artık çalışamaz hâle geldi, ancak bir sağlık çalışanı onu ziyaret edene kadar bu durum için bir tedavi olduğunu bilmiyordu. Manney, “Ameliyat olduğum için, eskiden olduğu gibi çiftlikte çalışabilir ve yaşlı olarak topluma katılabilirim. İnsanlar beni tekrar görmekten mutlu olduklarını söylüyor. " dedi.

Enfeksiyonların tedavi yokluğunda yayıldığını ve “toplum için bir tehdit haline geldiğini” de ekledi.

Trahom, DSÖ'nün ihmal edilen 20 tropikal hastalığından biri, bunun yanında ağırlıklı olarak düşük gelirli ülkeleri etkileyen ve tedavi araştırmalarında tarihsel olarak yetersiz finanse edilmiş bir hastalık. Hastalıktan etkilenen insanların sayısının son 20 yılda 1,5 milyardan 135.000'e düşmesine rağmen, trahom hâlâ 44 ülkede yaygın.

Gambiya’nın trahoma karşı kampanyasını destekleyen Sightsavers, başarının antibiyotikler, ameliyatlar ve arıtımın geliştirilmesinin bir sonucu olduğunu söyledi. Kuruluşun direktörü  Balla Musa Joof hastalığın ortadan kaldırılmasının “hükümetin daha önce trahomu yenmek için harcanan kaynakları diğer halk sağlığı sorunlarında kullanabileceği” anlamına geldiğini söyledi.