Ünlü piyanist Fazıl Say, Miss Turkey birincisi İdil Bilgen'e yönelik sosyal medyada yapılan eleştirilere tepki gösterdi. Say, Bilgen’in sosyal medya üzerinden hedef alındığını ve hakaretler aldığını belirttiği paylaşımında, “Güzellik göreceli bir şeydir. Hiçbirimizin, 85 milyonluk ülkenin en güzeli olabilmesi mümkün değildir” dedi.
Bilgen’in Koç Üniversitesi mezunu bir doktor ve değerli bir diplomatın kızı olduğuna dikkat çeken Say, genç kıza yönelik yapılan eleştirilerin haksızlık olduğunu vurguladı. Say, bu tür saldırıların insanları üzdüğünü ve toplum olarak pozitif bir bakış açısına sahip olmanın önemini dile getirdi.
TIKLAYIN - Miss Turkey 2024 birincisi İdil Bilgen kimdir; kaç yaşında, nereli?
TIKLAYIN- Miss Turkey güzelleri sosyal medyanın dilinde; "Yarışmada torpil mi var?", "İç güzelliğe mi baktılar?"
Say, ayrıca medyaya servis edilen fotoğrafların ve eleştirilerin, herkesin beğenisini kazanan bir kriterin bulunmadığını ve güzelliğin kişisel bir algı olduğunu ifade etti. Eleştirilere rağmen, Bilgen’in kendine has bir güzelliğe sahip olduğunu ve toplumda pozitif bir yaklaşım sergilemenin önemini belirtti.
TIKLAYIN - Miss Turkey 2024 birincisi İdil Bilgen'den eleştirilere yanıt: İnsanların 'boşluğuna' veriyorum
TIKLAYIN - Ahmet Çakar’ın eski Türkiye Güzeli yorumunu montajla bugüne uyarladılar
Say'ın açıklaması şu şekilde:
"Bunca tartışma, hakaret, linç vs.
Bir genç kıza bunca yazılana açıkçası sonunda üzüldüm biraz.
Miss Turkey; İdil Hanım bir doktor, Koç Üniversitesi mezunu, değerli bir diplomatın kızı. Böyle gayet sade bir fotoğraf. Hiçbirimizin konusu 85 milyonluk ülkenin en güzeli olamaz, çünkü güzellik göreceli bir şey.
Yukarıdaki fotoğrafta olduğu gibi, ve medyaya servis edilen kötü fotoğrafın vasat bir hakem ve canlı yayınlarda pot kırma rekorcusu Ahmet Çakar’ı bile “güzel”likle umutlandıran sonuçları gibi..
Saldırı yazıları bazen güldürdüyse de, bir insanı üzdüğünü ve haksızca olduğunu bilmiyor değiliz.
Soru şu? Niye hiç bir şeyi pozitif tarafından almıyoruz? Niye bardağın dolu tarafına da bakmak istemiyoruz?"