Politika

Erdoğan: Üç beş sokak serserisine boyun eğecek devlet değiliz

'Bunlar nasıl bir barbar terör örgütü olduklarını dünyaya gösteriyorlar. Bunu bilinçli olarak, Kürtler okumasın cahil kalsın diye yapıyorlar'

12 Ekim 2014 16:38

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Kobanê eylemlerine ilişkin olararak, "Üç beş sokak serserisine boyun eğecek devlet değiliz, vandalların yaptığı şımarıklıkların hesabını soracağız" dedi. Erdoğan eylemlerle ilgili PKK'yı eleştirerek, "Bunlar nasıl bir barbar terör örgütü olduklarını dünyaya gösteriyorlar. Bunu bilinçli olarak, Kürtler okumasın cahil kalsın diye yapıyorlar" diye konuştu.

Erdoğan, Bayburt'ta toplu açılış töreninde konuştu.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:

12 yılda Bayburt'a çok önemli hizmetler yaptık. Hizmetin sonu yok. Ölene kadar, son nefesimizi verene kadar devam edeceğiz. 

2006 yılında Bayburt'u doğal gaz ile tanıştırdık.

Bayburt ile daha yakından ilgileneceğim. Projeleri yakından takip edecek projeleri beraber bitireceğiz.

Bayburt'u bölgenin parlayan yıldızı yapacağız. 

Sokakları ateşe veren yakan yıkan yağmalayan vandalların 81 vilayetimizi ve Bayburt'u da özellikle rahatsız ettiğini biliyorum. 

Türkiye cumhuriyeti devleti üç beş sokak serserisine boyun eğecek bir devlet değildir. Onlar yakarlar ama bedelini ağır öderler. Biz daha güzelini yaparız. 

Biz hangi ecdadın torunuyuz. Kesilen sakal daha gür biter diyen ecdadın torunuyuz. Ama kesilen kol yerine gelmez diyen ecdadın torunuyuz. Bu yağmacılara yaptıkları şımarıklığın hesabını sorarız. 

Komşularımız Irak ve Suriye'de son derece hassas gelişmeler yaşanırken içerde huzuru bozacak tahriklere kesinlikle müsade vermeyiz. 

Demokrasiden taviz vermeyiz hukukun dışına çıkılmasına asla göz yummayız. İnsan haklarına aykırı muameleye de göz yummayız. Ancak güvenliğin zaafiyete uğratılmasına da geçit vermeyiz. Güvenlik ve özgürlük dengesini en hassas şekilde muhafaza ederken şımarıklığa mahal vermeyiz. 

Devletimiz güvenlik birimlerimiz son derece fedakar biçimde suçlu ile masumu birbirinden ayırırken bu serserilere hesap soruyor ve sormaya da devam edecek. 

Bu hainlerin nerelere saldırdığına dikkatinizi çekerim. Kürt kardeşlerimize saldırıyorlar. İnançlı kesime yani başörtülü sakallı Kürt kardeşlerimize saldırıyorlar. 

Alın teriyle ekmeğini kazanan esnafa saldırıyorlar. Okullara saldırıyorlar. Müzelere kütüphanelere kitaplara saldırıyorlar. Diyarbakır'da bir müzeye girdiler. 20 kitabı çalıp çok sayıda kitabı yaktılar. Siirt Halk Kütüphanesi'ne saldırıp kitapalrı yakıyorlar. Bunu daha önce Barbarlar yaptılar. Bağdat'ın İsfahan'ın İskenderiye'nin kitaplarını yaktılar. Bunu yapanlar aradan 1000 yıl da geçse Barbar diye anılıyorlar. 

Bunlar da nasıl bir barbar olduklarını dünyaya gösteriyorlar. Bunu çok bilinçli yapıyorlar. Kürtler okumasın cahil kalsın diye yapıyorlar. 

Yazıklar olsun diyorum. Bu barbar terör örgütüne yazıklar olsun diyorum. Bu barbar örgütün gölgesinde siyaset yapanlara da yazıklar olsun diyorum. 

Bedelini ağır ödeyecekler. Böyle bir hareketin benim Kürt kardeşlerimi götüreceği hiçbir huzurlu liman yoktur. Kürt kardeşlerimizi de bu barbarların elinden biz kurtaracağız. 

Neymiş Türkiye Kobani'ye yardım etsinmiş... Tezkereye hayır diyeceksin zalim Esed'e destek vereceksin Halep Hama Humus Musul yanarken susacaksın. 250 bin Suriye'deki kardeşimiz öldürülürken o zalim Esed'in bombalarıyla susacaksın, Kobani'den kaçanlara sahip çıkan Mehmetçik'e taş atacaksın. Sonra utanmadan sıkılmadan Türkiye Kobani'ye yardım etsin diyeceksin. 

200 bin Kobanili Kürtü misafir eden kim? Türkiye değil mi? Nasıl bunu söylersin. Böyle bir şımarıklık bakarkörlük olabilir mi? Sizin karşınızda Bakkal dükkanı değil Türkiye Cumhuriyeti var.