Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK), Aralık ayı Tüketici Fiyat Endeksi'nin (TÜFE) bir önceki aya göre yüzde 13,58; yıllık bazda ise yüzde 36,08'e yükseldiğini açıklaması bugün ekonomistlerin de ana gündem maddesi oldu.
Yıllık enflasyon, Eylül 2002'den bu yana en üst düzeye yükselirken; Bloomberg Gelişmekte Olan Piyasalar Baş Ekonomisti Ziad Daoud, Merkez Bankası'nın 2021 sonu için enflasyon tahmininin yüzde 18,4 olduğunu hatırlattı ve "Enflasyon tahminin iki katı oldu" dedi.
Mustafa Sönmez geçen ayki kur artışının Aralık enflasyonundaki etkisinin az olduğunu söyledi ve Aralık'taki kur artışının esas etkisinin önümüzdeki aylarda kendisini hissettireceğini vurguladı.
Refet Gürkaynak bütün iktisatçıların Merkez Bankası'nın faiz indirmemesi yönünde uyarılarda bulunduğunu hatırlattı ve "Sonuç? Fakirleşen ülke. Bu son baştan belliydi. Bunu düzeltmesi zor değil, olan bu günlerimize oluyor" ifadelerini kullandı.
'Faiz ile enflasyon arasındaki bağlantı tamamen koptu'
TÜİK'ten önce ekonomist ve akademisyenlerden oluşan Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG), Aralık ayı tüketici fiyat endeksi hesaplamalarını kamuoyu ile paylaştı.
ENAG'a göre Aralık'ta enflasyon yüzde 19,35 oldu.
Günlük fiyat değişimleriyle hesaplanan enflasyon, yıllık bazda ise yüzde 82,81 olarak hesaplandı.
Ziraat Bankası'nın eski genel müdür yardımcısı, Prof. Şenol Babuşçu ise "Merkez Bankası politika faizi ile enflasyon arasındaki bağlantı tamamen kopmuştur" dedi, mevcut enflasyona göre faizin yüzde 40 seviyelerinde olması gerektiğini söyledi.
'Borç yükü arttı'
Mahfi Eğilmez, faiz indirimlerinin kurda yarattığı artış nedeniyle Türkiye'nin dış borcunun TL cinsinden 1,87 milyar TL arttığını belirtti ve ekledi:
"Bu borç yükü artışı kamu kesimini yeni vergiler almaya, yeni borçlanmalar yapmaya, Merkez Bankası'nı zorunlu karşılık oranlarını artırmaya ve yeni swap anlaşmaları yapmaya, özel kesimi ise varlıklarını satmaya zorluyor."
Merkez Bankası'nın faiz indirimi yapmaması durumunda dolar/TL kurunun yılı 9 civarında bitirmesinin, enflasyonun ise yüzde 16-18 bandında olmasının beklendiğini aktaran Eğilmez, "Yaşamın kanıtladığı tezleri tersine çevirmek için gerçekleri değiştirmeye çalışmanın maliyeti her zaman yüksek olmuştur" diye yazdı.
Altınbaş Üniversitesi'nden Prof. Dr. Hayri Kozanoğlu, Arjantin haricinde Türkiye'nin enflasyon verilerini yakalayan ülke olmadığını yazdı. Twitter'daki paylaşımında Kozanoğlu, "Kabul edin ki böyle gitmez" dedi.
https://twitter.com/HayriKozanoglu/status/1477918461204393984
Özlem Derici Şengül, "Ekonomi yönetiminin bu politikada ısrar etmeyi bir an önce bırakması gerekiyor" dedi.
Şengül, enflasyona henüz asgari ücret ve maaşlardaki artışın yansımamış olmasına rağmen bu seviyede olduğunu söyledi, "Her geçen gün alım gücü daha da çok eriyor ve erimeye devam edecek" ifadelerini kullandı.
https://www.youtube.com/watch?v=Lyx6FrxX08I&ab_channel=BBCNewsT%C3%BCrk%C3%A7e
'Enflasyonda iyileşme için ÜFE'nin düşmesi şart'
TÜİK'in son paylaştığı verilere göre Üretici Fiyat Endeksi'ndeki (ÜFE) artış Aralık'ta aylık bazda yüzde 19,08, yıllık bazda ise yüzde 79,89'a çıktı.
Antalya Ticaret Borsası Başkanı Ali Çandır, ÜFE ve TÜFE arasındaki yüzde 43,8'lik farka dikkat çekerek, "ÜFE farkının takip eden aylarda enflasyona yansıması kaçınılmazdır. Enflasyonda iyileşme için ÜFE'nin düşmesi şart" dedi.
İstanbul Kültür Üniversitesi İktisat Bölümü Öğretim Görevlisi Dr. Orhan Karaca, Aralık'taki aylık tüketici enflasyonunun tarihteki en yüksek 4. aylık enflasyon olduğunu paylaştı:
https://twitter.com/Dr_OrhanKaraca/status/1477905504752095235
'Yaşananlar temel vatandaşlık bilgisi olarak okutulmalı'
Merkez Bankası'nın eski baş ekonomisti Hakan Kara, "Bu dönemde ekonomide yaşananlar ilerde sadece ekonomi kitaplarında değil orta okul ve lisede temel vatandaşlık bilgisi olarak okutulmalı" dedi.
Kara, Türkiye'nin reel faizinin ABD'ye kıyasla ne kadar düşük olduğunu bir grafikle gösterdi:
https://twitter.com/ali_hakan_kara/status/1477898616891133956
'Lütfen bu inadınızdan vazgeçin'
Eski Merkez Bankası Başkanı, İYİ Partili siyasetçi Durmuş Yılmaz, "2002 de %29,7 olarak devir alınan enflasyonu 2005 te yüzde 7'ye düşürdükten sonra yüzde 36,1 yükseltmek ciddi bir başarı!" paylaşımında bulundu.
Enflasyonla mücadelenin ciddiye alınması gerektiğini belirten Yılmaz, "Ödenen onca bedele rağmen bir inat uğruna başlangıç noktasının gerisine düşüp topluma yeniden bedel ödetmeye kimsenin hakkı yok" ifadelerini kullandı.
Semih Tümen, yüksek enflasyonun dolaylı olumsuz etkileri arasında gençlerin ebeveynlerinin maddi imkanlarına bağımlılığını artırmak, iktisadi eşitsizliği derinleştirmek ve beyin göçünü artırmak olduğunu paylaştı.
Ümit Akçay, "Bu aşamada siyasetin devreye girmesi gerekiyor. İktisatçıların iktidara dert anlatmasıyla olacak bir şey yok" dedi.
Gıda enflasyonunun TÜFE'den daha yüksek olduğunu aktaran Devrimci İşçi Sendikaları Araştırma Merkezi ise "En düşük yüzde 20'lik dilimin gıda enflasyonu yüzde 64,6! Asgari ücret ele geçmeden eridi!" paylaşımında bulundu.
https://twitter.com/disk_arastirma/status/1477913135558373377
Kadir Has Üniversitesi Ekonomi Bölümü'nden Prof. Dr. Erinç Yeldan ise Twitter'da yaptığı paylaşımda, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a seslenerek, "Lütfen bu inadınızdan vazgeçin. Türkiye'nin bilim insanlarına kulak verin. Bu inadınız ulusal ekonomimizi yıkıma, 80 milyon vatandaşımızı yoksulluğa sürüklüyor" dedi.