CHP İstanbul Milletvekili Avukat Turan Aydoğan, üniversitelerde açılan akademik kadrolara yapılan liyakatsiz alımlara dikkat çekti. Konuyu Meclis gündemine taşıyan Aydoğan, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi ve itibarsızlaştırılan üniversiteler meselenin araştırılması için Meclis'e araştırma önergesi sundu.
CHP’li Aydoğan uzunca bir süredir Türkiye’de kamu kurum ve kuruluşlarında ve devletin en yüksek kademelerinde yapılan atamalarda liyakat ve kadrolaşma meselesinin altını çizerek şunları söyledi:
“Bu konuyla ilgili yüzlerce habere rastlayabilirsiniz. 18 yıldır üniversiteleri itibarsızlaştırmak adına ciddi çabalar sarf eden merkezi yönetim ülkenin temeline resmen dinamit döşemiştir. İki katlı binaya üniversite denilen bir ülkedeyiz maalesef. Eğitim niteliği elbette binaların niteliği ile ölçülemez fakat her geçen gün üniversitelerin sayısını arttırırsanız ve içine nitelikli akademik kadro hazırlamazsanız o binalar beton yığınından başka bir işlev görmez. Üniversite sayısının artması ters orantılı bir şekilde eğitim kalitesini düşürmüştür.”
''Üniversitelerimizi babalarının çiftliği gibi görüp kendi kendilerine akademisyencilik oynuyorlar''
Üniversite rektörlerinin atanmasından başlayarak liyakatsiz atamaların yapıldığını, üniversitelerin aile şirketleri haline dönüştürüldüğünü ifade eden Aydoğan, “Haksız, hukuksuz, liyakatsiz atamalar öyle bir hal aldı ki ayyuka çıkmış durumda. Rektörler tek elden Saraydan yönetilir halde. Akademinin geldiği hal gerçekten içler acısı. Kürsülerde hoca bırakmadılar. Bir KHK fırtınası çıkarıp akademide saygın hocalarımızı ihraç ettiler. Şimdi tartıştığımız konu da liyakatsiz kişilerin doluştuğu, eğitimden, bilimden uzaklaşmış niteliksiz üniversiteler. Yüzlerce üniversitesi olan fakat dünya sıralamasında yeri olamayan bir ülkeyiz maalesef. Üniversitelerimizi babalarının çiftliği gibi görüp kendi kendilerine akademisyencilik oynuyorlar” dedi.
''Üniversitede yıllarca emek ermiş, liyakatli akademisyenlerin unvanlarına gelince çok ketumlar''
Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) rektörünün de kamuoyunun takip ettiği gibi bu tartışmalı uygulamalara imza attığını söyleyen Aydoğan, “Üniversitede yıllarca emek ermiş, liyakatli akademisyenlerin unvanlarına gelince çok ketum olan rektörler adrese teslim açılan kadrolara alanıyla ilgisi olmayan kişileri almak için müthiş çaba harcıyor. BAİBÜ’de sadece İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesine 2018’den beri açılan doçentlik kadrolarında tanımlanan kriterlere bakın. İsme ve adrese teslim olduğu ortada. Örneğin iktisat bölümü için belirlenen şarta bakalım; 'Sosyal seçim teorisi, kooperatif oyun teorisi, mekanizma tasarımı konularında çalışmalar yapmış olmak'. Bu kimdir? Almış olduğu sertifikalar, yaptığı iş belirtilmiş. Kaç kişi başvurabilir bu kadroya? Bu üç koşulu bir araya nasıl getirmişler hayret ediyor insan. Üstelik bu şartlar iktisat bölümü için nasıl bir tasarruf sağlayacak ne gibi bir katkı sunacak merak ediyorum.” şeklinde konuştu.
''Yönetmeliğe de aykırı işler yapılıyor''
Üniversitelere kadro açılırken söz konusu üniversitenin ihtiyacı mı göz önüne alınıyor yoksa kişileri istihdam etmek için özel kadrolar mı açılıyor sorusunu soran Aydoğan, “Bu elbette soru işareti yaratmaktadır. Yüksek Öğretim Kurumunun yönetmeliği var. Bu konuda şaibeler olmasın diye kadro açılması ya da atama yapılması durumunda '…ilan edilen alana ait bilimsel, nesnel ve denetlenebilir koşullar dışında belirli bir adayı tanımlayan özel şartlar koyamazlar' şeklinde ibare var yönetmelikte. Yönetmeliğe de aykırı işler yapılıyor. Bu konuda yaşanan kokuşmuşluğu bir an evvel çözmek için Meclis adım atmalıdır. Bunun için bir araştırma önergesi sundum. Ayrıca kafamızda oluşan soru işaretlerini de Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Fuat Oktay’a sordum.” dedi.
Aydoğan'ın Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması istemiyle sorduğu sorular şöyle:
Halen mevcut öğretim elemanlarından kadro talebi olmasına rağmen kadrosu verilmeyen kaç kişi bulunmaktadır?
Kadro verilmeyen öğretim elemanları norm kadro sıkıntısı olmamasına rağmen kaç yıldır bekletilmektedir?
Bekletilen öğretim elemanları hangi unvanlardadır?
Mevcut öğretim elemanlarının unvan değişikliği talepleri dikkate alınmazken, aynı kadrolara dışarıdan atamaların yapılması nasıl bir kamu yararı sağlamaktadır? Buradaki amaç nedir?
Bolu İzzet Baysal Üniversitesinde yaşanan liyakatsiz atama hakkında, ilgili yönetmeliğe aykırılığa rağmen 2018’den beri üniversitede açılan kadrolarda nesnel, bilimsel ve denetlenebilir olmayan, bir kişiyi tarif ettiği çok açık kriterle oluşturulan kadrolarda nasıl bir kamu yararı görmektesiniz? Bu hukuksuz uygulamayı hayata geçirenler hakkında herhangi bir idari işlem yapılacak mıdır?
Üniversitelerde bu tür uygulamaların neden olduğu ve olacağı tahribatı önlemek adına bir çalışmanız mevcut mudur?
Dünya sıralamasında Türkiye’den üniversitelerin çok geride kalmaları yukarıda belirtilen sebeplerden kaynaklanıyor olabilir mi? Değilse dünya sıralamasında olamayışımızın temel nedeni nedir? Bununla ilgili bir çalışmanız mevcut mudur?