T24 Dış Haberler
Britanya hükûmeti, 30 yaş altı Avrupalı gençlere ülkede yaşama ve çalışma hakkı tanıyan herhangi bir anlaşmaya karşı olan tutumunu yineledi.
The Times gazetesi adı açıklanmayan hükûmet kaynaklarına dayanarak, Britanya hükûmetinin, 30 yaş altı Avrupalı gençlere serbest dolaşım hakkı tanıyacak anlaşmanın bazı bölümlerine dair uzlaşma sağlanabileceğini aktarmıştı. Ancak yine bu kaynaklara göre, bu tür bir anlaşma için hükûmet AB ülkeleri ile bazı diğer konularda da anlaşılmasının ön koşul olarak altını çiziyor. Bu konulardan biri, Britanya'dan AB'ye giden gıda ürünleri üzerindeki denetimlerin azaltılması.
Bir kaynak, gazeteye verdiği demeçte “AB ile ilişkileri yeniden başlatmak konusunda ciddi isek, onlara istedikleri bazı şeyleri vermeye hazırlıklı olmalıyız” dedi. Öte yandan, bir hükûmet yetkilisi, bu konunun gündemde olmadığını ve buna dair herhangi bir çalışma yapılmadığını belirtti.
Liberal Demokratlar, geçen perşembe günü hükûmetin AB ile gençlik temelli bir sistem üzerinde anlaşmasını talep etti. Parti sözcüsü Layla Moran, bunun AB ile bağları yeniden inşa edeceğini belirtti. Moran, böyle bir anlaşmanın “gençlere Avrupa genelinde yaşama ve çalışma fırsatı sunarken aynı zamanda İngiltere ekonomisine de katkı sağlayacağını” dile getirdi.
AB, Britanya'ya resmî bir teklifte bulunmuştu
Nisan ayında AB, gençlere yönelik karşılıklı bir seyahat serbestliği düzenlemesi için Londra’ya resmî bir teklif sunmuştu. Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, “daha yakın bir iş birliği fırsatının” altını çizmiş ve AB önerisinin, gelecek nesillerin iyi ilişkiler kurmasında etkili olacağını dile getirmişti.
Ancak bu teklif hem İşçi Partisi hem de Muhafazakâr Parti tarafından reddedilmişti.
AB teklifine bir diğer engel, anlaşma sağlandığı takdirde, Britanya ve AB öğrencilerinin karşılıklı olarak birbirlerinin üniversitelerinde ‘yerli öğrenci’ olarak eğitim görecek olması.
Bu, AB öğrencilerinin Britanya üniversitelerinde önemli ölçüde daha düşük ücretler ödemesi anlamına gelecek. Britanya üniversitelerinin temsilcileri, ek mali yükü üstlenemeyeceklerini ve İşçi Partisi’nin bu maliyeti nasıl karşılayacağından emin olmadıklarını belirtiyor.