Bilim / Teknoloji

Bilim insanları, yaşlanmayı yavaşlatan "yaşam iksirini" keşfetti

09 Haziran 2023 17:16

ABD'deki Columbia Üniversitesi'nden araştırmacılar, sık sık tükettiğimiz bazı yiyeceklerde bulunan bir çeşit amino asidin, uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı olabileceğini ortaya koydu. 
 
Sputnik'te yer alan habere göre, araştırmacılar, sık sık tükettiğimiz bazı yiyeceklerde bulunan bir çeşit amino asidin uzun ve sağlıklı yaşamın sırrı olabileceğini keşfetti. Sonuçları Science dergisinde yayınlanan araştırma için de bir grup bilim insanı taurinin sağlık ve yaşam süresine etkilerini inceledi. Araştırmanın baş yazarlarından Vijay Yadav, "Bu araştırma taurinin daha uzun ve sağlıklı yaşamlar sürmemizi sağlayan, içimizdeki yaşam iksiri olabileceğini ortaya koyuyor" ifadesini kullandı.
 
Yadav kemik erimesi araştırması yaparken taurinin vücuttaki önemini gördüklerini ve bu amino asidin kemik gelişimini düzenlemedeki etkisini anladıklarını belirtti.

"Taurin seviyeleri sağlık ve yaşam süresini etkileyebilir"

Benzer araştırmalar da taurinin bağışıklık sistemi, obeziteyle mücadele ve sinir sistemi için faydalı olduğunu gösteriyor. Yadav da, "Fark ettik ki taurin yaşla birlikte yavaşlayan tüm bu süreçleri düzenliyorsa belki de kan dolaşımındaki taurin seviyeleri sağlık ve yaşam süresini etkiliyordur" dedi.
 
Yadav'ın öncülük ettiği araştırmaya göre vücuttaki taurin yaş aldıkça azalıyor; öyle ki 60 yaşındaki insanlarda 5 yaşındaki çocuklara nazaran yaklaşık yüzde 80 daha az taurin bulunuyor. Ancak ulaşılan bu sonuç taurinin yaşlanma sürecinin sebebi mi yoksa sonucu mu olduğunu başlı başına kanıtlamıyor. Dolayısıyla araştırmacılar bu kısmı detaylandırmak için farelerle deney yaptı.

DNA hasarını azalttı

Bir grup orta yaşlı fareye hayatlarının geri kalan kısmı boyunca taurin takviyesi yapıldı, diğer bir gruba ise böyle bir takviye verilmedi. Taurin verilen farelerin yaşam süreri dişilerde yüzde 12, erkeklerde de yüzde 11 arttı. Hücresel seviyede de taurin takviyesi 'zombi hücreleri' (inflamasyona sebep olabilen yaşlı hücreler) azalttı, bazı dokulardaki kök hücrelerin sayısını artırdı, DNA hasarını azalttı ve hücrelerin enerji üretim performanslarını yükseltti.
 
Bununla da yetinmeyen araştırmacılar üstüne 6 ay boyunca maymunlarla da deney yaptı. Bu deneyler sonucunda da kemik yoğunluğu, kan şekeri seviyesi ve karaciğer durumunda iyileşmeler görüldü.