Gündem

Ayşe Ateş: Sinan gazetecileri "Yapmazsam Ocak başkanı olamam" diye dövdürdü; belki de yasa dışı bir şey istediler, yapmayınca görevden alındı

14 Temmuz 2024 22:19

Ayşe Ateş, eşi Sinan Ateş’in Ülkü Ocakları Genel Başkanı olduğu dönemde dövdürdüğü gazetecilerden özür dileyerek, "Sinan gazetecileri dövdürdü. Çok büyük kavga ettik, Yapmak zorundayım, Genel Merkezden talimat geliyor, Ocak başkanı olmam, bana da ceza keserler' dedi. Belki yasa dışı bir şey istediler, belki de istedikleri şeyleri yapmadı ve o yüzden mi görevden alındı diye düşünüyorum" dedi. 

Ankara'da 30 Aralık 2022 tarihinde silahlı saldırıda öldürülen eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş'in eşi Ayşe Ateş, davanın son duruşmasında eşinin gazetecileri dövdürdüğüne ilişkin beyanlarını tekrarladı, gazetecilerden özür diledi.

Ateş, eşi Sinan Ateş'in Ülkü Ocakları Başkanı olduğu dönemde gazetecileri dövdürdüğünü söylemişti.

KRT'de Zübeyde Sarı'nın sorularını yanıtlayan Ateş, eşinin dövdürdüğü gazetecilerden özür diledi, bazılarının kendisine bu süreçte destek olduğunu söyleyerek şunları kaydetti:

Ayşe Ateş, "MHP'nin talimatıyla yaptırdı" demişti: İşte Sinan Ateş döneminde dövdürülen gazeteciler

Toplumsal Bellek Platformu: Ülkü Ocakları yakınlarımızın katledilmelerinde suç odağıdır, Ayşe Ateş ve ailesi çektiklerimizi çekmesin

"Sinan gazetecileri dövdürdü. Çok büyük kavga ettik Sinan'a 'Senin iki tane çocuğun var, sen ne yapıyorsun? Bu çok çirkin bir şey, sana yakışmıyor' dedim. O da 'Yapmak zorundayım, Genel Merkezden talimat geliyor. Yapmazsam olmaz, Ocak başkanı olmam', yapmazsam bana da ceza keserler' dedi. Bu olaylardan sonra tartıştık ve günlerce konuşmadık. Bu olaylardan kısa süre sonra Sinan da görevden alındı. Şimdi düşünüyorum belki yasa dışı bir şey istediler, belki de istedikleri şeyleri Sinan yapmadı ve o yüzden mi görevden alındı diye düşünüyorum.

"O gazetecilerin hepsinden özür diliyorum"

O gazetecilerin hepsinden özür diliyorum. Onun adına özür diliyorum. Haklarını helal etsinler. O ahirete gitti. Onun dövdürdüğü bazı gazeteciler de bana çok destek oldu. Bizim dürüst ve namuslu gazetecilere ihtiyacımız var. Benim sesim oldular. Benim söyleyemediklerimi onlar söylediler. Bu olaylar keşke olmasaydı."

Ayşe Ateş: Evet Sinan, birilerini dövdürdü, bana 'MHP genel merkezinden gelen talimatları yapıyorum, yapmazsam bana da ceza keserler' dedi

Ayşe Ateş: En ağır öz eleştiriyi yaptım, ömrümüzü adadığımız bütün inançlar yalanmış!

Sinan Ateş cinayeti iddianamesinde neler var, kimlere hangi ceza isteniyor?

Arkadaşı Selman Bozkurt ile bir binadan çıktığı sırada motosikletli 2 kişinin silahlı saldırısına uğrayan ve kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Ateş ile ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, cinayetten yaklaşık 1,5 yıl sonra mahkemece kabul edilmişti.

İddianamede, Sinan Ateş'in olay sırasında yanında olan ve omuzundan yaralanan Selman Bozkurt ile Ateş'in eşi Ayşe Ateş, "müşteki" sıfatıyla yer alıyor. Ancak Ayşe Ateş'in ifadesi iddianamede yer almıyor. 

22 sanıklı iddianamede, tetikçi Eray Özyağcı ile onu olay yerine getirerek kaçıran Vedat Balkaya ve Suat Kurt'un müşterek fail olarak "tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbetle cezalandırılmaları talep edildi. İki ismin, Ateş'in yanında bulunan Selman Bozkurt'a yönelik ise "tasarlayarak kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13'er yıldan 20'şer yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları istendi. 

Özyağcı'nın ayrıca "ruhsatsız tabanca bulundurmak ve taşımak" suçundan 1 yıldan 3 yıla, Tolgahan Demirbaş'ın ise "zincirleme şekilde kişisel verileri hukuka aykırı ele geçirme" suçundan 3 yıldan 7 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.

Sanıklardan ''silahlı eylemi organize ettiği'' iddia edilen Doğukan Çep ve şüpheli eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın ise cinayete azmettirmekten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmaları talep edildi.

Sanıklardan Zekeriya AsarkayaHakan SaraçUfuk KöktürkMehmet YüceMustafa UzunlarAşkın Mert GelenbeyMurat Can ÇolakOsman BayraktarCaner GüneyUmut ErsoyÇaglar ZorluAytaç AtaçEmre Yüksel, avukat Serdar ÖktemErdem KaradenizAlper Atay, eski cinayet büro amiri Mustafa Ensar Aykal'ın "iştirak halinde işlenen suça yardım ettikleri" gerekçesiyle cezalandırılmaları istendi.

Bu 17 sanığın, "tasarlayarak kasten öldürmeye yardım" suçundan 15'er yıldan 20'şer yıla kadar hapsi istenirken, eski cinayet büro amiri Aykal'ın ayrıca kamu görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak maktule ait kişisel bilgileri hukuka aykırı olarak temin ettiği gerekçesiyle 3 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

17 kişinin dosyası ayrıldı

Cinayete ilişkin 22 tutuklu sanık hakkında dava açılırken, 17 şüphelinin de dosyası ayrıldı. Dosyası ayrılanların arasında hakkında yurt dışı çıkış yasağı konulan Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım ve Ülkü Ocakları Ankara İl Başkanı Ömer Şanlı, Ülkü Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Burak Kılıç ile Ülkü Ocakları Ankara İl Başkan Yardımcısı Suat Yılmazzobu, eski Çubuk Ülkü Ocakları Başkanı Gürsel Horat, Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde komiser olarak görev yapan Talha Atalay ve eski MHP Mersin Milletvekili ve eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Olcay Kılavuz yer alıyor.

Soruşturma sürecinde savcılar değiştirildi

Cinayetin işlendiği sırada Ankara Adliyesi’nde uzlaştırma savcısı olarak görev yapan Ayhan Ay nöbetçiydi. 1. Dış Bölge olarak belirlenen yerlerdeki şüpheli olaylara 24 saat boyunca savcı Ay bakıyordu. Ay’ın nöbeti esnasında Ateş cinayeti gerçekleşti. İş bölümü gereği ölümlü olaylara ilişkin dosyalar nöbetçi savcıda kaldığından, Ateş cinayeti soruşturması da savcı Ay’da kalacaktı. Ancak soruşturmanın seyri değişti. Özellikle Tolgahan Demirbaş’ın, cinayetten bir gün sonra, 31 Aralık 2022 gecesi gözaltına alınması sırasında Kılavuz’un evinde yaşanan kriz, emniyet tarafından savcıya "boş dosya" gönderilmesi nedeniyle derinleşti. Demirbaş, "boş dosya" nedeniyle serbest kaldı. Savcı Ay, daha sonra yapılan tespitler ışığında emniyete yazı yazarak, Demirbaş’ın "mevcutlu" (polis eşliğinde) şekilde adliyeye getirilmesini istedi. Buna karşın emniyet ise savcılığa "adresinde bulunamadığı" yanıtını vererek, Demirbaş’ı getirmek istemedi. O tarihlerde dönemin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun devreye girdiği, mevcutlu getirme yazısı için "kapısının altından geri atın" dediği öne sürüldü. Bütün bu gelişmeler üzerine 17 Ocak 2023 tarihinde, yani cinayetten 19 gün sonra dosya milliyetçi kesime yakın olduğu bilinen Başsavcıvekili Durdu Özer’in koordinatörlüğüne verildi. Özer’in yanı sıra dosyaya Savcı Ay ile birlikte çalışmak üzere savcı Durmuş Ali Kaya da eklendi.

Bilirkişi raporundaki detaylar

Soruşturma kapsamında tutuklanan eski Ülkü Ocakları yöneticisi Tolgahan Demirbaş'ın telefonundan kurtarılan yazışmalar, cinayetin aylar önce planlandığını gösterdi. T24’ün kamuoyuna duyurduğu Demirbaş’ın yazışmalarına ilişkin bilirkişi raporu, Sinan Ateş’in, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatıyla cinayetten dokuz ay önce takip edilmeye başlandığını ortaya koydu. Bilrikişi raporuna göre, Demirbaş, Ankara Emniyeti Cinayet Büro'da görevli olan ve bir dönem Ateş dosyasına da bakan komiser Mustafa Ensar Aykal'dan Ateş'in adresini, eski MİT görevlisi Çağlar Zorlu'dan da konumunu istedi. Bu yazışmalara, Demirbaş’ın komiser Aykal’dan, "Genel Başkan istedi de" diyerek, Ateş’in adresini istediği ve "Aynen reis, onun ipini çekmişler" yanıtını verdiği görüldü.

Raporda, Demirbaş ve Emre Yüksel’in 06 AT 5021 plakalı ve Ülkü Ocakları Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım’a tahsisli olduğu öğrenilen Audi marka çakarlı bir araçla tetikçiyi Bolu’ya götürdüğü kayıtlara girmişti

 

T24’ÜN SİNAN ATEŞ CİNAYETİ DOSYASI

Sinan Ateş'in ablası: Bahçeli samimiyse elimizdeki bütün belgeleri vermeye hazırız, katilleri birlikte yakalayalım

MURAT SABUNCU

Özgür Özel: Demirtaş ile çalışma toplantısı yapmak istiyorum, MHP Sinan Ateş cinayetinde sınıfta kaldı

Cinayete ilişkin haberler için tıklayın.

 

 

 

 

"
"