Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Diyarbakır'ın Tavşantepe köyünde öldürülen ve soruşturması devam eden Narin cinayetinde sürecin uzamasını Kuran referansı ile eleştirerek; 'Bütün insanlarımıza bir Ayeti Kerime’yi, tavizsiz uygulamayı öğretebilseydik. “Allah için adil şahitler olunuz” ilkesini uygulayabilseydik. Ne WhatsApp’tan yazışmaları istemeye ihtiyacımız kalırdı. Ne silinen mesajları geri getirmek için, onlarca teknoloji uzmanına başvurma ihtiyacımız olurdu. Ne adli tıp uzmanlarının, “ceset suda kaldığı için, tam neticeye ulaşamıyoruz” mazeretleri üretmesine gerek kalırdı' ifadelerini kullandı.
Akit yazarı Ali Karahasanoğlu, Narin Güran cinayetini konu alan bir yazı kaleme aldı. Karahasanoğlu, bir ayeti referans vererek onun topluma öğretilmiş olmasını cinayetin çözülmesini kolaylaştıracağını öne sürerek şunları aktardı:
'Oysa topluma bir Ayeti Kerimeyi hakkıyla öğretebilmiş olsaydık.
Köylüsünden şehirlisine.. Muhtarından işçisine.
Bütün insanlarımıza bir Ayeti Kerime’yi, tavizsiz uygulamayı öğretebilseydik.
“Allah için adil şahitler olunuz” ilkesini uygulayabilseydik.
Ne WhatsApp’tan yazışmaları istemeye ihtiyacımız kalırdı.
Ne silinen mesajları geri getirmek için, onlarca teknoloji uzmanına başvurma ihtiyacımız olurdu.
Ne adli tıp uzmanlarının, “ceset suda kaldığı için, tam neticeye ulaşamıyoruz” mazeretleri üretmesine gerek kalırdı.
Ne de uzman ekiplerin, “Karşımızdakiler köylü insanlar ama.. Profesyonel suçlulara taş çıkartırcasına, çok rahat yalan söyleyebiliyorlar ve biz bu olayı çözemiyoruz” itirafına muhatap olurduk.
Medya organlarının üç haftadır yaptıkları haberler için, giriştikleri masrafları bir kenara koyun.. Sonuçta reyting elde etmek için harcama yapıyorlar.'
Yazının tamamını okumak için tıklayın.