Karar yazarı Ahmet Taşgetiren, geçen 31 mayıs seçimlerinde CHP'nin yerel yönetimlerde Türkiye'de birinci parti olmasının aynı zamanda CHP'nin sınanma süreci olduğuna işaret ederek, "CHP’nin en derin sınamayı “Din dili”nde yaşayacağını söylemek derin bir hakikati keşfetmek gibi görülmez." dedi.
Taşgetiren, bugünkü köşe yazısında Özgür Özel'in genel başkanlık görevini devralışından itibaren bir sınavın başladığını dile getirerek, CHP'yi "sıkıntıya" sokacak durumlardaki yaklaşımını değerlendirdi.
"Özgür Özel, belli ki bir ekiple çalışıyor. (Reform Enstitüsü Direktöre Mehmet Ali Çalışkan’ın bu konuda t 24’teki mülakatını ilgiyle okudum) Sonuç da alındı 31 Mart seçimlerinde." diyen Taşgetiren, Özel'in CHP'nin 31 Mart yerel seçimlerinde Türkiye'nin 1. partisi olarak çıkmasını, "sınama alanı" olarak değerlendirmesine işaret ederek, "Toplum, CHP’ye bir “belediyeleri nasıl yönetiyor?” diye bakacak, “Merkezdeki duyarlılık sahaya intikal ediyor mu, ne kadar ediyor?”u gözleyecek, dolayısıyla her “kirlenme”yi not edecek, bir de “iktidar olunca ne yapar?”sorusunun cevabını arayacak. Özgür Özel bu sınama psikolojisini damarlarında hissediyor görüntüsü veriyor." ifadelerini kullandı.
CHP'nin en büyük sınamayı "din dili"nde yaşayacağını söyleyen Taşgetiren'nin köşe yazsının ilgili bölümü şöyle:
"Din dili” bugün de Özgür Özel’in, CHP’nin yeni alanlara açılımında özen göstereceği bir konu olacaktır.
Ya da olmayacaktır, iktidar tam da dini alandaki açılımları sebebiyle eleştirilecek ve siyaset alanı bu kadim tartışmada, CHP’yi kadim alanına çivileyecektir.
“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” tartışmaları biraz o istikamete doğru yol alıyor gibi görünüyor.
Belli ki Türkiye siyasetinde “laiklik tartışmaları”nın en çok yoğunlaştığı alan, “Eğitim” ve “Diyanet” alanıdır.
“Maarif Modeli…” Ne kadar tartışılsa yeri. Eğitimi ne kadar tartışsak yeri. “Çağdaş eğitim, beşeri sermaye, insan ve değer, din eğitimi vs…” konularını ne kadar tartışsak yeri. Sonuçta ülkenin geleceğinin inşası söz konusu… Hepimizin çocuklarının geleceği söz konusu…
“Ya iktidar bizi tam da din alanında bir tartışmaya çekmek istiyorsa…” ihtimali CHP’de düşünüldü mü, bilmem. “Maarif Modeli”böyle bir siyasi hesapla değil, samimi bir “dindarlık” motivasyonuyla, “Artık bu toplumu dönüştürmenin vakti geldi” düşüncesiyle de hazırlanmış olabilir.
Hangi saikle hazırlanmış olursa olsun, “Maarif Modeli”ni tartışmak mümkün, tartışma yapılmalı, bu noktada iktidarın önüne de toplumun önüne de, “din eğitiminin sağlıklı dozu”nu ya da “Laik öncelik”in “Hangi değerlerle donanmış bir nesil inşa edeceğini” dikkate alarak bir çerçeve konulmalı…
“Yeter ki dinden bahsedilmesin” yaklaşımıyla, “Laikliğin değersizlik anlamına geldiği” tarzında bir “dil” de tercih edilebilir. Özgür Özel’in “en zor CHP sınavı” belki de bu alandaki duruşu ile ilgilidir."