Gündem

26 kişiye mezar olan Yağmur Apartmanı'nın iddianamesi hazırlandı: Sanıklar hakim karşısına çıkacak

02 Ekim 2024 09:40

T24 Haber Merkezi

Hatay'ın Kırıkhan ilçesinde 26 kişinin yaşamını yitirdiği Yağmur Apartmanı'yla ilgili iddianame hazırlandı. 8 kişi hakkında "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan 15'er yıla kadar hapis cezası istendi. Yağmur Apartmanı'nda ailesinden 13 kişiyi kaybeden Zübeyde Kahraman, "Depremin üzerinden 19 ay geçtikten sonra iddianame hazırlandı. İlk duruşma içinde 13 Şubat 2025 tarihine gün verildi. 2 yıl sonra ilk duruşmamız görülecek. 13 canım için adalet istiyorum" dedi.

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinde Hatay'ın Kırıkhan ilçesi Cumhuriyet Mahallesi'nde bulunan Yağmur Apartmanı'nın yıkılması sonucu 26 kişi yaşamını yitirdi. Kırıkhan Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma tamamlandı. 26 kişinin hayatını kaybettiği binanın yapı sahibi Ahmet Kefsiz, yapı ruhsatlarında imzaları bulunan proje müellifleri mimar Muhammet Kariptaş, mimar Mustafa Dedeoğulları, inşaat mühendisi Mehmet Yunus, inşaat mühendisi Gökhan Saydam, inşaat mühendisi Mehmet Köse, inşaat mühendisi Ayşegül Ezgi Yılmaz'ın "taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma" suçundan hazırlanan iddianame, Kırıkhan Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.

Beş defa yapı ruhsatı düzenlenmiş

İddianamede yer verilen bilirkişi raporunda, Kırıkhan Belediye Başkanlığı tarafından beş defa yapı ruhsatı düzenlendiği belirtildi. 1996 yılında yeni yapı ruhsatı verildiği, 2001-2006 yıllarında yenileme yapı ruhsatı ile bodrum kat ve kot üstü üç kat inşaat izni verildiği, bodrum kat ve kot üstü üç kat olarak ruhsatlandırılan binaya 28 Mart 2011 tarihinde verilen ruhsatla ilave iki kat yapılması için izin verildiği, daha sonra da 7 Ağustos 2015 tarihinde verilen ruhsatla ilave bir kat yapılması için izin verildiği tespit edildi. Binanın imar arşiv dosyasında bahse konu yapı ruhsatlarına dair statik analiz raporları ve statik hesaplamaların bulunmadığı öğrenildi. Raporda, "1996 tarihli yapı ruhsatının eki olduğu değerlendirilen 1996 tarihli mimari projenin uygulanmadığı, 2001 tarihli yapı ruhsatının eki olduğu düşünülen 2001 tarihli mimari projenin uygulamada esas alındığı, bahse konu proje üzerinde yapılan incelemede binanın tüm düşey taşıyıcı elemanlarının tek yönlü olarak tasarlandığı ve bu durumun diğer yönde taşıyıcı eleman rijitliğini olumsuz etkileyerek depremde yapı için yüksek derecede zafiyet yaratacak bir durum oluşturduğu tespit edilmiştir" denildi.

Raporda, 2011 ve 2015 yıllarında düzenlenen ruhsatlarla verilen ilave kat izinlerine dair 2007 Deprem Yönetmeliği'nin 7. maddesinde belirtilen hususlar çerçevesinde mevcut yapının performans analizinin elzem olduğu, ancak bu yönde bir çalışmaya ve performans analiz raporuna dair hiçbir belge ve bilginin dava dosyasına alınan imar arşiv dosyasında mevcut olmadığına vurgu yapıldı. Raporun devamında, "2011 tarihli yapı ruhsatının eki olduğu değerlendirilen mimari proje esas alındığında, binanın ön cephesinde bulunan bir balkonun, projesine aykırı olarak kapatıldığı ve kapalı çıkma haline getirildiği, yine bu projeler esas alındığında binanın arka cephesinde projeye aykırı olarak kapalı çıkma oluşturulduğu, söz konusu projeye aykırı kapalı çıkmaların yapının depreme karşı direncini olumsuz yönde etkilediği tespit ve değerlendirmeleri yapılmıştır" ifadesine yer verildi.

Kamu görevlilerinin de sorumluluğu tespit edildi

Yağmur Apartmanı'nın projelendirilmesi, ruhsatlandırılması, yapımı ve iskan izinlerinin verilmesi süreçleri ayrı ayrı irdelendiği belirtilerek, binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunan isimler tespit edildi. Ayrıca farklı tarihlerde düzenlenmiş yapı ruhsatlarında imzaları bulunan dönemin Kırıkhan Belediye Başkan Yardımcıları Mustafa Sakman ve Ali Kurter o isimler arasında yer aldı.

"Belediyeden gelen izinler doğrultusunda işlemleri yaptım"

Sanık Ahmet Kefsiz ifadesinde, "1996 yılında inşaat yapım ruhsatını aldığını, ilk inşaat ruhsatı verildiği zaman 1996 yılında 8 katlı bir proje olduğunu, daha sonra bu yapım aşamasına başladıktan sonra 1997 yılında bir katını bitirebildiğini, bunun için doğrudan ustalarla anlaştığını, malzemelerini kendisinin aldığını ve ustalara bu malzemeleri vererek inşaatı yaptırdığını, 1997 yılında ilk başta alt kata bodrum daha sonra da üst katına iş yerini yaptırdığını, 1999 depremi olduktan sonra belediyeden 8 kat projenin iptal edildiğini ve bu yaptığı 2 katın üzerine 5 kat yapabileceğini söylediklerini ve yeni proje verdiğini ve bu proje kapsamında dükkanın üstüne 1 kat yaptırdığını, 2001-2002 yıllarında bu katı yaptırdığını, 2000 yılından sonra bina ile yapılan bütün işlemler hazır beton üzerinden yapıldığını" beyan etti.

Sanıklardan Muhammet Kariptaş, Mehmet Yunus, Mustafa Dedeoğulları, Gökhan Saydam ile çalıştığını, Ayşegül Ezgi Yılmaz'ı bilmediğini, Mehmet Köse'nin binayla ilgisini hatırlamadığını söyleyen Ahmet Kefsiz, "Zeminde o dönemlerde kullanılan demirlerde nevrüllü demir çok kullanılmazdı. Ancak yukarı katlarda 14-16'lı karışık nevrüllü demir kullanılmıştır. Mühendisin söylediği şekliyle hareket ettik. Katlar yapılırken zemin etüdünün yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Belediyeden gelen izinler doğrultusunda işlemleri yaptık. Binayı yaptıktan sonra herhangi bir çıkma balkon veya başka bir şey yapmadık. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" diye konuştu.

İlk duruşma 2 yıl sonra

İddianamede, Kırıkhan Belediyesi görevlileri hakkında soruşturmanın sürdürüldüğü belirtildi. Öte yandan şüpheli inşaat mühendisi Mehmet Yunus hakkında yakalama kararı çıkartıldığı bildirildi. Yağmur Apartmanı'nda ailesinden 13 kişiyi kaybeden Zübeyde Kahraman, 19 ay sonra hazırlanan iddianameyi ANKA Haber Ajansı'na değerlendirdi. Kahraman, şunları kaydetti:

"Depremin üzerinden 19 ay geçtikten sonra iddianame hazırlandı. İlk duruşma içinde 13 Şubat 2025 tarihine gün verildi. 2 yıl sonra ilk duruşmamız görülecek. Ben Yağmur Apartmanı'nda 13 canımı kaybettim. 13 canımın ölümüne sebep olanlar ise tutuksuz yargılanıyor. Benim canlarım toprak altındayken sorumluları hâlâ dışarıda dolaşıyorlar. Ben sadece müteahhit ve binayı yapan kişilerin yargılanmasını istemiyorum. Ben aynı zamanda kamu görevlilerinin de yargılanmasını istiyorum. 13 canım için adalet istiyorum."

'Gecenin Kıyısı'nda taraf tutmanın anlamsızlığı üzerine bir hikâye