Gündem
BBC Türkçe

22 Eylül İngiltere basın özeti

İşçi Partisi'nin yeni dönemdeki genel başkanını seçmesine günler kala, İngiliz basınında partinin geleceğiyle ilgili analizler artıyor. Telegraph Afganistan'da görev yapan İngiliz askerlerine soruşturmaları, Times ise MI6'in ajan sayısını artırma planını

22 Eylül 2016 10:54

İşçi Partisi'nin yeni dönemdeki genel başkanını seçmesine günler kala, İngiliz basınında partinin geleceğiyle ilgili analizler artıyor.

Partinin yeni dönemdeki lideri 24 Eylül'de belli olacak.

Başkan adayları ise mevcut lider Jeremy Corbyn ve Owen Smith. Kamuoyundaki genel kanı ibrenin Corbyn'den yana olduğu yönünde.

I gazetesi bugün üç sayfasını seçimlerle ilgili yazılara ayırmış.

Partinin Streatham milletvekili Chuka Umuanna Jeremy Corbyn'i ve siyasi çizgisini eleştirerek "Partimiz bir protesto hareketinden fazlasıdır" diyor.

Umuanna, partinin iktidara odaklanması gerektiğini söylüyor.

Milletvekili, İngiltere'de son dönemde yapılan bir kamuoyu araştırmasının verilerini aktarıyor.

Umuanna araştırmada insanların siyasi görüşlerini tanımlarken yüzde 10'unun sol, yüzde 15'inin merkez sol, yüzde 45'in merkez, yüzde 17'sinin merkez sol ve yüzde 13'ünün sağ kavramlarını savunduğunu yazıyor.

Milletvekili, bu yüzden İşçi Partisi'nin merkezi kucaklayan bir politika üretmesi gerektiğini belirtiyor.

Yine bir araştırmaya göre Smith'i destekleyenlerin yüzde 29, Corbyn'i destekleyenlerinse yüzde 36'sının adayları seçilmediği takdirde partiden ayrılacağını söylediğini belirten Umuanna, partideki herkese kalma çağrısı yapıyor ve 1980'lerdekine benzer olası bir bölünmenin Muhafazakârların işine geleceğini yazıyor.

Gölge Maliye Bakanı Rebecca Long-Bailey gazeteye, "Artık kişisel saldırılar bitmeli, yeteneklerimizi İngiltere'yi geri kazanmak için kullanalım" diye yazmış.

İskoçya İşçi Partisi lideri Kezia Dugdale ise, 'işçi sınıfının, içine dönük bir partiyi tercih etmeyeceğini' belirtiyor.

Yazar Owen Jones, Guardian'daki köşesinde seçimi Corbyn'in kazanacağını ancak Corbyn'e oy veren partililerin seçimden sonra partinin bir arada tutulmasını ve iç gerilimleri bırakarak hükümetle mücadeleye odaklanılmasını beklediğini belirtiyor.

Jones, partideki tüm farklı görüşlere rağmen 'ortak bir zeminin vurgulanması gerektiğini' yazıyor.

'Hayatlarının merkezinde siyaset olan kendisi gibi insanların son aylarda tamamen partiyle ilgili gündemlere odaklandığını ancak halkın durumununsa farklı olduğunu söyleyen Jones, Corbyn'in arkasındaki harekete şu çağrıyı yapıyor:

"Hareket şimdi ilgisini yeniden bu insanların üzerine odaklamalı. Hareketle birçok konuda aynı fikirde olanlar bu insanlar. Zenginlere yönelik yüksek vergi, kamuya ait hizmet kuruluşları, işçilere daha fazla hak… Ama bu insanlar konu göç ve sosyal güvenliğe geldiğinde çarpıcı bir şekilde sık sık farklı tutumlara da sahip oluyor.

"Corbyn'in arkasındaki hareket enerjiyle dolu ve çok büyük bir potansiyele sahip. İsterse önümüzdeki birkaç ayı, öfkeli cadı kovalayıcılar tarafından tahrik edilerek geçirebilir. Bu sırada muhafazakârlar da Margaret Thatcher'ın tereddüt ettiği gündemi uygular. Ya da hareket, kapsayıcı ve sürekli olarak iyimser şekilde ilham verici bir alternatife odaklanır. Bunun başarı garantisi yok. Ama bunun alternatifinin başarısızlığı garanti."

Daily Telegraph, manşetinde yer verdiği özel haberinde, hükümetin Irak'tan sonra Afganistan'da görev yapan İngiliz askerlerine de soruşturmalar başlattığını yazıyor.

Gazete, hükümet tarafından oluşturulan özel bir biriminin İngiliz ordusunun Afganistan'daki uygulamalarıyla ilgili 550'den fazla savaş suçu iddiasını soruşturduğunu öne sürüyor.

Gazeteye göre ordunun Irak ve Afganistan'daki faaliyetleriyle ilgili toplam 2200 soruşturma yürütülüyor.

Haberde bu soruşturmalardan birinin bombacı olma suçlaması yöneltilen ve illegal olarak 106 gün tutuklu bulunduğunu söyleyen bir Afgan tarafından yapılan suçlamalar sonucu açıldığı belirtiliyor.

Gazete bu durumu, İngiliz askerlerinin Taliban'ın iddialarıyla soruşturulması olarak yorumluyor.

Daily Telegraph editoryal sayfasında, "İngiliz askerler adaletsizlikle karşı karşıya" yorumunu yapıyor.

İngiliz dış istihbarat servisi MI6'nin yüzlerce yeni kişiyi işe alacağını açıklaması da bugünkü İngiliz gazetelerinde önemli yer tutuyor.

MI6 teşkilatının başkanı Alex Younger, "küresel terörizmle mücadele için yaklaşık 1000 kişiyi ajan olarak işe alacaklarını" duyurdu.

Açıklamayı manşetine taşıyan Times, MI6'in özellikle kadın ve etnik azınlık mensubu bireyleri işe alacak olmasına dikkat çekiyor.

Gazete, yeni işe alımlarla MI6'deki istihbarat uzmanı sayısının 2020'ye kadar 2500'den 3500'e çıkacağını yazıyor.

Financial Times, İngiltere'deki Times Higher Education'ın dünyanın en iyi üniversiteleri raporuyla ilgili haberine sayfalarında geniş yer ayırıyor.

Times Higher Education'ın listesine göre dünyanın en iyi üniversitesi Oxford Üniversitesi.

Bunu, California Institute of Technology (ABD), California Institute of Technology (ABD), Stanford Universitesi (ABD), Cambridge Üniversitesi (İngiltere), Massachusetts Institute of Technology, (ABD), Harvard Üniversitesi (ABD), Princeton Üniversitesi (ABD), Imperial College London (İngiltere), Swiss Federal Institute of Technology (İsviçre), Chicago Üniversitesi (ABD) takip ediyor.

FT'ye konuşan Oxford Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Louis Richardson araştırma bütçelerinin yüzde 12'sini Avrupa Araştırma Konseyi'nden aldıklarını, bunun geçen yıl 67 milyon Sterlin olduğunu söylemiş.

Richardson sıralamada birinci gelmelerini de bu fona bağlıyor.

Rektör yardımcısı, ülkenin AB'den çıkma kararı alması nedeniyle üniversitede bu fondan yararlanan birçok akademisyenin şimdi kaygılı olduğunu belirtmiş.

Richardson ayrıca çalışanlarının beşte birinin de AB vatandaşı olduğunu aktarıyor.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştir
"
"