DİĞER
K24'te Ekim ayının son vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Passing filmine Jim Crow dönemi penceresinden baktığımızda, Irene’nin çay salonuna adım atışındaki yavaşlığını, yorgunluğunu ve yüzünden okunan öfkeli kederi daha açık görüp anlayabiliriz."
"Avrupa’da birçok önemli taraftar platformu, bilcümle yurttaş haklarının kibar tabirle hayli kısıtlı olduğu Katar’daki turnuvanın boykot edilmesi gerektiğini savunuyor; bazı federasyonlar boykota cür’et edemese de mızırdanıyor. Geçtiğimiz aylarda Almanya, Norveç ve Hollanda'nın, Dünya Kupası terfi maçlarına formalarının üzerine 'insan hakları!' sloganlı tişörtlerle çıkmaları, bu mızırdanmanın bir işareti idi."
"Hak mücadeleleri için daha önce yürütülen hukuk savaşı toplumsal bir bellek oluşturdu. Ancak insanların cinsiyeti, derisinin rengi, etnik kimliği yüzünden ayrımcılığa uğraması, şiddet görmesi yeryüzünden silinemedi, bilakis ırkçılık bugün de endişe verici şekilde insanlığın gündeminde olmaya devam ediyor."
"Eşitsizlik önce gelir, ırkçılık sonra; eşitsizlik ırkçılıktan değil, ırkçılık eşitsizlikten doğar. Cinsellik de insan hayatının en mahrem, bireylerin varlığına en dolaysız biçimde dokunan alanlarından olduğu için, ırkçılık, cinsellik alanında özellikle yoğun ve güçlü bir biçimde kendini gösterir."
"Ki bilenler bilir, taraftar grupları nazarında pankartları, sırmalı alay sancağı gibi kutsaldır. O bezi oraya bağlamakla, takımım kazansın, bizim çocuklar kem gözlerden saklansın, rakibin ayakları birbirine dolansın diye adakta bulunmuş oluyorlar. Sponsor ilanları, bayraklar, tebliğnameler değil ama taraftarların irili ufaklı pankartları, çüpürökleri, futbol folkloruna dahildir neticede."
Üç ayrı kuşağın ve altı şairin gözünden kalıp kırıcı bir şiir yolculuğu: Afro-Amerikalı şairlerin ırkçı toplum düzenine karşı geliştirdikleri kalıp kırıcı ve özgürleştirici şiir geleneği, dize dize verilen bir mücadele…
"Afro-Amerikan şiirinin kanonun dışında konumlanmasında Langston Hughes’un öncü bir rol oynadığını söylemek herhalde yanlış olmaz. Hughes kendinden sonra gelen tüm Afro-Amerikan yazarları derinden etkileyen bir dönüşümün gerçekleşmesini sağladı: Ten rengini inkâr etmeden, siyahlıktan yola çıkarak kaleme aldı şiirlerini."
"Her ne kadar en ünlü şiirlerini 1940 ve 1950’li yıllarda kaleme almış ve Afro-Amerikan şiirinin ilk dönemi ile ikinci dönemi arasında bir köprü oluştursa da, Brooks’un 1990’ların sonuna kadar uzanan edebi üretiminde bütün isyanların, mücadelelerin, hak taleplerinin izine rastlamak mümkün."
"Ama şiir de tehlikelidir. Çünkü şiirin hakikate, duyguya erişmenin, onu bedenin içinden küremenin başlıca yollarından biri olduğunu savunur Lorde. Şiir tehlikelidir çünkü aslında hakikat tehlikelidir. Çünkü hakikat iktidara karşı mücadele edenlerin gücünün kaynağıdır bir bakıma."
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.