DİĞER
"Otobiyografiler, münferit onlarca olayın birbirine bağlanarak, yazan öznenin merkezîliğinde bir mantıksal bütün teşkil edecek şekilde kurgulandığı metinlerdir. Ama kurgu olmaları, tarihçi için güvenilmez fanteziler oldukları anlamına gelmez. Kurgulanmanın mantığını anladığımız ve akılda tuttuğumuz sürece pekâlâ kıymetli kaynaklar teşkil edebilirler."
Serkan Gülpınar'ın yakında Holden Kitap'tan basılacak olan Zerban adlı öykü kitabının ilk öyküsünü Tadımlık olarak sunuyoruz.
Özen Yula'nın kısa bir süre sonra Doğan Kitap'tan basılacak olan Her Zerre Kara adlı romanından kısa bir bölümü Tadımlık olarak sunuyoruz...
“Büyülü Dağ İsviçre Alpleri’nde, Davos gibi bir yükseltide, bir sanatoryumda geçer; Zero K ise bunun tersi gibi duran bir mekânda, Orta Asya platosuna “gömülmüş” bir tesiste geçmektedir büyük kısmıyla. Birinin amacı sağaltmaktır (ama hastaların ateşi hiç 39’un altına düşmez); ötekiyse önce öldürüp sonra diriltmek gibi bir hedef gütmektedir. İki romanda da temel problematik, kişilerin girişeceği hayati kumar aynıdır: Sözlerin, düşüncelerin ve simgelerin dünyasından iradi bir hamleyle çıkarak eylemin, saf edimin alanına geçebilmek.”
"Bellek nedir ve gücü neye yeter? Kimlik, hatta kişilik – bunlar tercihe bağlı olarak çarşıdan alınabilir mi, Ross’un ad değiştirmesinde olduğu gibi? 'Bizden öncekiler kendi kendilerini yeniden icat edemediler' demişti Turgut Uyar 1950’li yıllarda, seleflerinin yeni şiirin eşiğinde durakalışlarından söz ederken – o sırada hiç kimsenin kullanmadığı bu deyimin zamanla bir alışveriş mantra’sına indirgeneceğini öngörebilir miydi?"
Müslüm'ü anlamak toplumsal mesafeleri kapatmayacak, Müslüm bir heves, bir ürün olarak tüketilecek. Hikâye, gerçekliğin kanını çekecek. Hikâye kendisi varolmak isteyecek...
Kazım Öz’ün son filmi Zer, hiçbir hayat hikâyesinin bireysel olamayacağını, kişisel olanın önceden yazılmış ve yeniden yazılan anlatıların fragmanlarıyla harmanlanarak kurulduğunu ortaya koyuyor
© Tüm hakları saklıdır.