DİĞER
“Bir söylediği diğerini tutmayan, her şeyi sadece kendine isteyen, kendi çıkarını düşünen, bilinçli olarak ısrarla yalan söyleyen bir kişiyi sokakta görseniz bile selam vermekten imtina edecekken, onu bir lider olarak konumlandırmak ve kurtuluş gününün onun sayesinde geleceğini düşünmek, güvenilmez anlatıcının sabit değil, akışkan bir tanım olduğunu da göstermektedir bize.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Ludwig de kendi küçük dünyasında, Peu de Jaume’daki odasında, sanat için bir şeyler yaptığını, dolayısıyla da insanlık için bir şeyler yaptığını düşünüyor, üstündeki üniformayı umursamaksızın iyi bir şeyler yaptığına inanıyordu. Hitler’e inanmasını sağlayan da, onu bu inançtan vazgeçiren de sanattı."
"Ekofil Topluluk Destekli Yayıncılık modeli, ekoloji alanında daha fazla kaliteli yayın okumak isteyen topluluğun, bu alanda yayın üretmek isteyenleri mali, lojistik ve görünürlük itibariyle desteklemesini, üretim sürecinin okurdan gelecek her türlü katkıya açık olmasını ve gerçekleştirilen faaliyetlerde şeffaflık sunmayı amaçlıyor."
“Kuvvetli tahaffuz çarelerinden birisi de aşıdır. Çiçek, kolera, tifo, veba, difteri, verem ve kızılın bugün aşıları vardır. Aşılananlar bu hastalıklara yakalanmazlar. Aşı sayesinde eski hükümdarlar gibi zaman zaman icrayi saltanat eden ve birçok insanların ölümüne mucip olan kolera, veba afetleri tarihe karışmıştır. Kızıl, kuşpalazı belki verem de unutulacak."
“İnsanlığın acılarının kaynaştığı Pandora kutusundan Yunanlılar bütün ötekilerden sonra hepsinin en korkuncu olan umudu çıkarmışlardı. Bundan daha duygulandırıcı simge bilmiyorum. Çünkü umut, inanılanın tersine, boyun eğişle eşdeğerdir. Yaşamaksa boyun eğmemektir.”
"Türkgücü’nün sportif direktör Robert Hettich şöyle demiş: 'Meslekî kariyerimin büyük kısmını bu şehirde geçirdim ama bu kulüptekiler bende daha fazla Münihliler.' Takım kaptanı –Almanya doğumlu– Yasin Yılmaz, 'Türkgücü’ne hâlâ Türk kulübü denebilir mi?' sorusuna bir karşı soruyla cevap vermiş: 'Türk kulübü ne demektir?'... 'Bizdeki bütün Türkler aslında Alman,' demiş devamında."
Çağlar Tanyeri: Yazılar gittikçe kısalıyor, bilgiler hap hâline geliyor galiba. Akademi dünyasında eğitsel ve bürokratik yükün yanı sıra akademisyenlerin düzenli bir çeviri eleştirisi faaliyetinde bulunması hiç kolay değil...
Bugünün Almanya'sında ikidillilik, yabancılık/ötekilik, çokkültürlülüğün arasında kültür sanat alanında üretim yapanlar, "Göçe Dair" dosyamızın ikinci bölümünde hikâyelerini anlatıyor...
“Göçmen edebiyatı” yerine “edebiyatta kültürlerarasılık/çokkültürlülük” demekle perspektif değişir, birçok farklı bakış/algı olanağı doğar
“Öteki” olmaya karşı çıkarken baskın kültürü sorgulayacak mıyız, kendi sesimizi duyurmak için farklı yollar deneyecek miyiz yoksa buna ayak mı uyduracağız?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.