Politika

Yeni Şafak yazarından 15 Temmuz'a ilişkin "sert soru": Erdoğan’ı devre dışı bıraksaydılar, geri kalanlarla nasıl bir uzlaşma yapacaklardı?

16 Temmuz 2024 11:31

Yeni Şafak yazarı İhsan Aktaş, 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin yazısında, FETÖ'nün, Erdoğan’ın gitmesini amaçlayan bir söylem peşinde olduğunu belirterek, "Terör örgütünün bütün senaryoları 'Erdoğan gittikten sonra'sına odaklıdır. O halde bu durum bazı sert sorular sormamıza zemin hazırlıyor" dedi. 

İhsan Aktaş, "15 Temmuz yıl dönümünde Erdoğan siyaseti neden kurumsallaşamıyor" başlıklı yazısında, "sert" dediği şu üç soruyu sıraladı:

"1. Darbe öncesinde Erdoğan’ı devre dışı bıraksaydılar, geri kalanlarla nasıl bir uzlaşma yapacaklardı?

2. Erdoğan’ın gidişi, geri kalan sorunları ortadan kaldıracak mı?

3. Devlet kurumları ve siyasi yapı, ciddi bir zaaf içinde mi?"

"Bu soruların cevapları, FETÖ’nün Erdoğan sonrası tezlerinin ne kadar ciddiye alınması gerektiği konusunda önemli ipuçları verebilir" diyen Aktaş, "Ancak sürekli olarak şekil değiştiren mankurtların devlet kurumlarına nasıl sızdıkları ve devletin gücünü bütünüyle ele geçirdikleri bilinmektedir bu hain şebeke karşısında bütün kurumların aşırı derecede dikkatli olması gerekir" ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti:

"Biz bu toplumun bir parçası olarak, duyarlılıklarımızın ötesinde, öğrencilik yıllarımızdan beri Erbakan ve Erdoğan davasını misyon olarak benimsemiş ve büyük Türkiye’yi kurmak için bu misyonun değerini biliyoruz. Bu bağlamda insanlar sorunlarını siyasilere iletiriz düşüncesiyle bizimle paylaşıyor. Kendini kurumlarda gizleyen yarı kusurlu FETÖ mensuplarının sürekli olarak izlerini kaybettirerek kurum değiştirdikleri iddiaları yaygınlaşmaktadır. Bir üniversitede vatansever bir rektörün verdiği mücadele dahi, menfaatçi bir şahıs tarafından bozulabilmektedir.

Mahkemelerde servetine el konulan bir terör örgütü mensubu, partiye menfaat bağı ile bağlı olan suret-i haktan görünen bir hukukçu tarafından savunulabilmektedir.

Erdoğan siyasetinin kurumsallaşma sorunları sadece FETÖ ile mücadele ile sınırlı değildir. Türkiye’nin siyasi evrimini yakından takip edenler bilirler ki, 2002’den bu yana yapılan devrimlerin sayısı saymakla bitmez. Ancak bir devrimin anlam kazanabilmesi için, partililerin günlük kazanımların ötesinde yapılanları benimsemesi ve bu yapılanları kafasına kazıması gerekmektedir."

Yazının tamamını okumak için tıklayın

 

"
"