Politika

TBMM'de 15 Temmuz töreni

15 Temmuz 2024 17:09

T24 Haber Merkezi

TBMM'de 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Anma Töreni yapıldı. Törene; Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, AKP Grup Başkanı Abdullah Güler ve eski TBMM Başkanı Bülent Arınç katıldı. Törende konuşma yapan Meclis Başkanı Kurtulmuş, "Sadakati anayasal düzene ait olmayanın bu millete vereceği hiçbir şey yoktur. Kestirmeden söylemek gerekirse; sadakat ne sözde bir hocaya ne de karanlık locayadır, sadakat bizatihi milletin kendisinedir, milletin tamamınadır" ifadelerini kullandı, demokrasiyi ortadan kaldıranların ülkenin bütün kaynaklarını ele geçirmek ve ülkeyi geri götürmek istediğini söyledi. Törende bir konuşma da Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz yaptı. Yılmaz, milletin vergileriyle alınan silahların millete çevrildiği, devletin yapısı içinde ihanet çetelerinin örgütlendiğini unutmayacaklarını söyledi.

15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü dolayısıyla Meclis'te tören düzenlendi.

Törene katılan isimler, şehitler anıtına karanfiller bıraktı, şehit ailelerinin düzenlediği sergiyi ziyaret etti.

15 Temmuz sergisinin ardından 15 Temmuz'da hayatını kaybedenler için saygı duruşu yapıldı, İstiklal Marşı okundu.

İstiklal Marşı okunduktan sonra Diyanet İşleri Başkanı Erbaş 15 Temmuz'da hayatını kaybedenler için dua etti.

Vekiller, anma töreninde Erzurum Türküsü'nü seslendirdi

Duanın ardından AKP İstanbul Milletvekili Yücel Arzen'in yönettiği TRT Çok Sesli Müzik Korosu ve milletvekillerinin eşlik ettiği müzik dinletisine geçildi.

Dinletinin ardından  Arzen; Trabzon Milletvekili Mustafa Şen, Erzurum Milletvekili Fatma Öncü, Kars Milletvekili İnan Akgün Alp, İzmir Milletvekilleri Mustafa Bilici ve Hüsmen Kırkpınar ile birlikte Erzurum Türküsü'nü seslendirdi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz

Yılmaz: Milletimiz sadece darbe girişimini değil, demokrasimize ve bağımsızlığımıza vurulmak istenen zincirlerimizi kırmıştır

Müzik dinletisini ardından kürsüye çıkıp konuşma yapan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şunları söyledi:

"Tüm şehitlerimize cenab-ı Allah'tan rahmet, yakınlarına sabr-ı cemil, gazilerimize sağlıklı ve huzurlu bir ömür diliyorum.

Geçtiğimiz dönemlerde milletvekili olarak çatışı altında bulunmaktan iftar ettiğim bu Meclis, milli mücadelenin ardından ikinci kez 15 Temmuz gecesi gazilikle şereflenmiştir. Bundan bir asır evvel vatan topraklarının dört bir köşesinde yaşanan işgal teşebbüsleri neyse 15 Temmuz gecesi yapılmak istenen de odur. Top seslerinin Polatlı'dan duyulduğu zor dönemlerde milletin emanetine sahip çıkan yüce meclisimiz 15 Temmuz gecesi de üzerine bombalar yağarken aynı azmi, cesareti ve kararlılığı sergilemiştir. 15 Temmuz gecesi meclisimizi terk etmeyerek milli iradeyi burada müdafaa eden o dönemki TBMM Başkanımız sayın İsmail Kahraman'a, parti gruplarına ve bütün milletvekillerimize şükranlarımızı arz ediyorum.

Hain darbecilerimizin meclisimizi ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni hedef alması elbette ki bir tesadüf değildir. Bu sembol mekanlar esas itibariyle milletimizi ve milli iradeyi temsil etmektedir. darbecilerin asıl derdinin milletimiz ve milli iradeyle olduğunu bu saldırılar açık şekilde ortaya koymuştur.

15 Temmuz sadece bir direnişin değil, aynı zamanda bir yeniden doğuşun simgesidir. Milletimiz, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın çağrısıyla meydanlara akın etmiş ve o gece darbecilere karşı adeta bir kale gibi durmuştur. Milletimiz sadece bir darbe girişimini değil, demokrasimize ve bağımsızlığımıza vurulmak istenen zincirlerimizi de kırmıştır. 

Kimi ülke yönetimleri ve küresel medya yeterince takdir etmese de demokrasi tarihine geçen bu şanlı direniş ve yeniden doğuş, benzer teşebbüslere karşı dünya devletlerine de ilham olmuştur.

Aklını başkalarına kiraya vermeyen, özgür düşünen bireylerin oluşturduğu bir toplumsal ortam ve hukuk devletine sadakatle bağlı kamu görevlileri, FETÖ ve benzeri yapılanmalara karşı en güçlü dayanağımızdır. FETÖ, PKK, DEAŞ ve diğer terör örgütlerine karşı verdiğimiz mücadele her anlamda kararlılıkla devam edecektir.

Milletin vergileriyle alınan silahların millete çevrildiği, devletin yapısı içinde ihanet çetelerinin örgütlendiğini unutmadık, unutturmayacağız."

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş

Kurtulmuş: Demokrasiyi ortadan kaldıranlar ülkenin bütün kaynaklarını ele geçirmek, ülkeyi geri götürmek istiyor

Yılmaz'ın ardından konuşma yapan Meclis Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi:

"O gece ortaya koyduğumuz en önemli kazanımlarımızdan biri demokrasi ruhudur. Bu milletin önemli bir hassasiyeti işgale karşı direnmektir. Milletimiz bir işgal teşebbüsü ile karşı karşıya kaldığını anlamıştır. Bu milletin kitabında işgalciye eyvallah etmek yazmaz.

Ayrıca bu milletin en temel özelliklerinden biri de vatanı savunmadaki olağanüstü gayretidir. Milletimiz vatan savunmasını her şeyin üstüne koyarak sokakları doldurmuştur. Demokrasiyi ortadan kaldıranlar ülkenin bütün kaynaklarını ele geçirmek, bütün alanlarda ülkeyi geri götürmek istiyorlar.

Milletimiz demokrasiye sonuna kadar sahip çıkmıştır. Demokrasiyi en yüksek seviyeye çıkarmak için mücadele edeceğiz. Demokrasi düşmanı vesayet ortaklarıyla hiçbir ayrım gözetmeksizin her zaman mücadele etmek bizim 15 Temmuz'dan çıkardığımız önemli derslerden biridir.

Devlet kurumlarının ruhunun çok sağlam bir şekilde ortaya konulması, kurumların sadece kendine verilen görevleri yerine getirmesi en önemli görevlerimizden biridir.

Özellikle millete sadakat meselesinin 15 Temmuz'da çok ağır bir fatura ödeyerek görmüş olduk. Sadakati anayasal düzene ait olmayanın bu millete vereceği hiçbir şey yoktur. Kestirmeden söylemek gerekirse; sadakat ne sözde bir hocaya ne de karanlık locayadır, sadakat bizatihi milletin kendisinedir, milletin tamamınadır.

Türkiye'de her darbe, darbeye alkış tutan şakşakçılarla darbenin karşısında mücadele ederek bedel ödeyenler arasında bir büyük mücadeleye sahne oldu. Bütün darbe girişimlerinin tamamında Türkiye'de çok büyük ekonomik krizler ve kaoslar yaşandı. O yüzden diyoruz ki darbeler sadece o an yaşayanların ödediği değil, ondan sonraki onyıllarda da gelen nesillerin ödemeye devam ettiği ihanet hareketleridir."

Kurtulmuş'un konuşmasının ardından anma töreni sona erdi.

"
"